Güvenlik bütçeleri kurumlar için büyük önem taşıyor. Bu bütçelerde tasarrufa gidilmesi, uzun vadede şirketleri hem maddi hem de kurumsal itibar açısından olumsuz etkileyebiliyor. Kurumların güvenlik için ayırdıkları bütçenin önemi, global anlamda artan güvenlik riskleri nedeniyle hızlı büyüyor.
Geçtiğimiz dönemde gerçekleştirilen Dünya Güvenlik Raporu 2023’de güvenlik bütçeleri konusunda ilginç verileri ortaya koyuyor. Rapor, kurumların yaşadıkları güvenlik sorunlarının şirketlere toplamda 1 trilyon dolardan fazla kayıp yaşattığını ortaya koydu.
Güvenlik Servisleri Organizasyon Derneği (GÜSOD) Başkanı Turgay Şahan, güvenlik bütçelerinde yapılacak kısıtlamaların kurumlara ciddi sorunlar yaşatabileceğini belirtiyor. Şahan, “Ülkemizde faaliyet gösteren kurumların yüzde 15’i geçtiğimiz dönemde bir dış veya iç güvenlik olayının ardından değer düşüşü rapor etti, bu güvenlik sorunları da kurumsal değer üzerinde yüzde 20’lik bir düşüşe yol açtı. Güvenlik açısından en riskli gördüğümüz kritik alan olarak adlandırılan alanlarda yatırımlar önümüzdeki dönemde önemini daha da artıracak” diye konuştu.
"Güvenlik eksikliğini minimize edemediğiniz zaman kaybediyorsunuz" diyen Şahan, “Güvenlik, ekonomik tedbirler noktasında ilk vazgeçilen araçlar olmamalıdır. Böyle durumlarda kısa vadede kazanç gibi görülse de orta vadede kaybeden olunuyor'' dedi.
Güvenlik bütçelerinde kısıntıya gidilmesi konusunda açıklamalarda bulunan GÜSOD Başkanı Turgay Şahan; “Ülkemizde güvenlik açısından en riskli görülen alanların başında gelen kritik tesislerin korunması konusunda kurumların bu alana daha çok yatırım yapması gerekiyor. Şirketlerin güvenliğe yapacakları bu yatırımlar olası maddi kayıpların önüne geçerken kurumsal itibarın korunması konusunda da kurumlara büyük katkı sağlıyor. Özel güvenlik sektörü 2024’te Avrupa’da 37 milyar euro büyüklüğe erişti, bu hacmin 2025’te Türkiye’de 4,5 milyar euroya ulaşmasını bekliyoruz” dedi.