VEYSEL AĞDAR
Fındık sezonu başladı, hasatlar tamamlandı ve ihracat yüklemeleri de eylül başı itibarıyla başladı. İlk 2 haftada serbest piyasada fiyatlar Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) açıkladığı 195–200 Kg/TL taban fiyatın çok üzerinde 300–330 TL seviyelerine çıktı. Hasat öncesi rekolte ve fiyat tartışmalarının yerini ‘ödemeyi vadeli çek’le yapalım tartışması oldu. EKONOMİ’ye açıklamalarda bulunan sektör temsilcileri, bu yıl rekoltenin beklenenin altında kalması ve güçlü üreticilerin fındığı depolara çekmesi, fiyatların nerede duracağını öngörmeyi zorlaştırdığını söylediler. Sektör temsilcileri hasat öncesi rekolte ve fiyat tartışmaları son bulurken piyasada düşük arz nedeniyle fiyatların daha da yukarı yönde hareket etmesinden endişelenen bazı alıcıların (manav) da üreticilere farklı tekliflerde bulunmaya başladığını kaydederek, finansman sıkıntısı çeken manavın “Fındığı şimdi ver, sana yüzde 25 farkla 3 aylık çek vereyim” diyerek üreticiden vade farklı fiyatla ürün almak istediğini belirttiler.
Dikkat vadeli satış mağduriyet yaratır
Sektör temsilcileri piyasada bazı küçük tüccarların (manavların) üreticiye “Bugün 320 TL yerine, 3 ay vadeli çek karşılığı 400 TL ödeyelim” teklifinde bulunduğunu belirterek üreticiyi mağduriyet yaşamamaları için uyardı: “Vadeli mal satma zamanı değil. Böyle bir teklife güvenilmez. Madem satacaksın, peşin sat; paranı alıp bankaya yatır. Banka faizleri zaten daha yüksek getiriyor. Vadeli çeklerle üretici risk alır.”
Finansmana sıkışan vadeli çek veriyor
Finansmana sıkışan, kredibilitesi olmayan bazı küçük alıcılar ve stokçuların “Bankadan kredi çekip faiz ödemek yerine, üreticiden fındığı vadeli çekle almak daha avantajlı” yaklaşımıyla hareket ettiğini vurgulayan sektör temsilcileri, bu durumun hem serbest piyasa fiyatlarını yukarı yönlü baskılayabileceğini hem de sanayicinin ham madde tedarikinde belirsizlik yarattığını ifade ettiler.
“Peşin sat, paranı bankaya koy”
Eski Giresun Ziraat Odası Başkanı Özer Akbaşlı, üreticilere özellikle vadeli satışlara temkinli yaklaşmaları uyarısında bulundu. “Üretici olarak bir yıllık emeğinizi bir yere bırakmak büyük bir risk. Bugün 400 TL’ye çıkmazsa, aradaki farkı kim ödeyecek?” diyen Akbaşlı, üreticinin ihtiyacı kadar satış yapması ve mümkün olduğunca fındığı fiziki olarak elde tutmasını önerdi. “Arzı yavaşlattığımız müddetçe fiyat üstüne koyuyor. Üreticiler biraz bilinçlenmeye başladı. Bu nedenle acele etmeden, fiyatları kademeli takip ederek satış yapmak çok önemli” dedi. Ayrıca üreticilerin küçük alıcıların vadeli tekliflerine güvenmemesi gerektiğini vurgulayan Akbaşlı, “Emanete fındık bırakmak yerine malını sat ve parasını güvenle banka üzerinden al. Bu hem üreticiyi hem piyasayı korur” şeklinde konuştu. Özer Akbaşlı, son 12 günde arzın yavaşlatılması sayesinde fiyatların yukarı yönlü hareket ettiğini vurgulayarak, “Üretici elindeki fındığı piyasaya kontrollü vermeye devam etmeli. Arzı yavaşlatmak, talebi artırıyor” ifadelerini kullandı.
“Açığa satma, peşin sat bankaya yatır”
Doğu Karadeniz İhracatçı Birliği Fındık Komitesi Başkanı Sebahattin Arslantürk, mali yapısı zayıf olan küçük tüccarların vadeli alım tekliflerinin üretici için risk oluşturduğunu belirtti. “Vadeli mal satma zamanı değil. Böyle bir teklife güvenilmez. Madem satacaksın, peşin sat; paranı alıp bankaya yatır. Banka faizleri zaten daha yüksek getiriyor. Vadeli çeklerle üretici risk alır” diyen Arslantürk, sezon başında dile getirdikleri 300 TL seviyesinin kısa sürede aşıldığını ve bugün Levant kalitenin 320 TL, Giresun kalitenin ise 335 TL’den işlem gördüğünü söyledi.
İhracatta 4 milyar dolar hayal değil
“Üretici artık 400 TL fiyat telaffuz etmeye başladı. İç fındıkta da 670 TL seviyeleri konuşuluyor” diyen Arslantürk, dünya üretiminin ihtiyacı karşılamadığını vurgulayarak, “210–230 bin ton iç fındık ihracatı olabilir. Değer bazında ise 4 milyar dolara yakın gelirle tüm zamanların rekorunu kırabiliriz” dedi.
Ancak sürdürülebilirlik için ciddi yapısal adımlar gerektiğini vurgulayan Arslantürk, şu uyarıyı yaptı: “Verim ve kaliteyi artıracak altyapıları hızla kurmak zorundayız. İklim değişimi, don, kuraklık, kahverengi kokarca gibi tehditler büyüyor. Devletin ve sektörün acil bir eylem planı geliştirmesi gerekiyor.” Kahverengi kokarcanın etkisine de değinen Arslantürk, bu yıl zararlının geçen yıla kıyasla daha yoğun görüldüğünü belirterek, “Mücadelede kısa sürede çözüm mümkün değil, en az 5–10 yıllık stratejiye ihtiyacımız var” diye konuştu.
Panik yapmadan, ihtiyacın kadar pazara indir
Fındık fiyatlarının üreticilerin istediği seviyelere geldiğini vurgulayan Ordu Ziraat Odası Başkanı Aslan Soydan da “Emanete fındık bırakmayın, farklı fiyat tekliflerine kapalı olun. Pazara ihtiyacınız kadar fındık indirin” diyerek üreticilere uyarılarda bulundu. Soydan, “Bu yıl üreticiler, ürünlerini en iyi şekilde değerlendirebilecekleri bir fırsat yakaladı. Panik yapmadan, fiyatı kademeli takip ederek ve ihtiyacı kadar satış yaparak hareket etmeleri önemli” ifadelerini kullandı. Zirai don ve verim kayıplarına karşı devletin üreticilere destek sağlamasının önemli olduğunu belirten Soydan, “ÇKS kayıtlı üreticiler, zarar oranlarına göre destek alacak. Ordu’da dekar başına maliyet bazlı 4 bin TL gibi ödemeler gündemde. Bu destekler, üreticinin bahçe ihtiyaçlarını karşılamasında büyük katkı sağlayacak” dedi.
Sosyal ve hukuki riskler doğurabilir
Piyasanın hızlı hareket ettiğini ve üreticilerin fındığını kademeli olarak sattığını ifade eden Nuteks Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Gören de, “Fiyatların kısa vadede yukarı çıkışı normal. Üretici, ürününü uzun vadede değerlendirmek istiyor ve bu haklı bir yaklaşım” dedi. Ancak vadeli çekle yapılan alımların sosyal ve hukuki riskler doğurabileceğini de belirten Gören, “Çek ve senet ödenmediğinde hukuki problemler, adli vakalar ve sosyal huzursuzluklar ortaya çıkabilir. Bu nedenle üreticilerin temkinli olması gerekiyor” uyarısında bulundu. Uzun vadede sürdürülebilir bir üretim ve ihracat politikası oluşturulması gerektiğini vurgulayan Gören, “Sektörün istikrarı için tüm paydaşlar dikkatli hareket etmeli. Bugün fiyatlar hızla yükseliyor olsa da, kontrolsüz bir artışın uzun vadede kimseye faydası yok” diye konuştu.