EVRİM KÜÇÜK
Alüminyum fiyatlarında, rekor seviyedeki alümina fiyatlarının etkisiyle yaşanan yükselişe ara verildi. Endüstriyel metallerin genelinde hissedilen güçlü dolar ve Çin’den gelen karışık ekonomik sinyallerin baskısı alüminyuma de yansıdı. Fiyatlar yılbaşından bu yana yüzde 6 yükselmekle birlikte ton bayına 2.5790 dolarla bir ayın en düşük seviyesine indi. 2025 yılında ise küresel piyasalarda açık verilmesi ve bunun ortalama fiyatı 2.625 dolarla şimdiki seviyenin üzerine çıkarması bekleniyor.
Bu yıl 100 ton fazla seneye 400 bin ton açık
Küresel pazardaki fazlanın bu yıl daralması, gelecek yıl ise pazarın tekrar küçük bir açığa dönebileceği öngörülüyor. Küresel pazarın 2024 yılında yaklaşık 100 bin ton fazla vermesinin ardından 2025 yılında yaklaşık 400 bin ton açık vereceği tahmin ediliyor. Faiz oranları düşerken tüketimin toparlanması bekleniyor. Küresel piyasaların fazlaya dönmesiyle birlikte alüminyum fiyatlarının 2025 yılında ortalama 2.625 dolar/ ton olacağını öngörülüyor. ING tarafından yapılan bir değerlendirmeye göre 2025’in ilk çeyreğinde 2.700 dolar olması beklenen fiyatlar, sonraki çeyreklerde sırasıyla 2.650, 2.600 ve 2.550 dolar olacak. Bu da 2025 ortalamasının cari fiyatların üzerine çıkacağı anlamına geliyor.
Fed, fiyat için destek
Fed’in parasal gevşeme döngüsünün başlaması da alüminyum fiyatlarını destekleyecek bir faktör olarak gösteriliyor.
Küresel talepte Çin ve ABD kilit oynayacak
Gelecek yıl Avrupa'daki talebin, özellikle inşaat ve otomotiv sektörlerinden gelen talebin zayıf kalması muhtemel olduğundan, Çin ve ABD küresel alüminyum talebi tablosunda kilit rol oynayacak. Çin küresel alüminyum talebinin yüzde 60'ını oluştururken, ABD yaklaşık yüzde 8'ini oluşturuyor. Çin'de emlak piyasası talebin üzerinde bir yük olmaya devam ediyor. Daha fazla teşvik önlemi olmadan, emlak ve inşaat sektörleri için yakın vadede bir toparlanma zor. Ancak Çin'in teşvikleri tahmin edilenden daha güçlü olursa, bu durum alüminyum fiyatlarında yükselişe neden olacaktır. ABD’de ise yeni yönetim altında yenilenebilir enerji ve elektrikli araçlara odaklı politikaların daha az tercih edilir hale gelmesi durumunda talep zayıflayabilir.
