MEHMET KAYA/ANKARA
Sosyal güvenlik sisteminde ilaç alım fiyatlarında kullanılan Euro kurunun düşük tutarda belirlenmesi ve ilaç fiyatlarındaki güncellemenin firmaların iddiasına göre düşük kalması nedeniyle yaşanan ilaç erişim sorunları tekrar gündeme geldi. Her yıl Şubat ayında kur güncellemesi öncesi, fiyat avantajı yakalamak isteyen sektör bileşenleri nedeniyle erişim sorunları oluşabiliyor. Gerçekte tüm zamanlarda ise bazı ilaçlar fiyat sıkıntısı gerekçesiyle az üretiliyor ya da piyasaya az veriliyor. Tüm Eczacı İşveren Sendikası (TEİS), şu anda 93 ilacın erişiminde ciddi sıkıntı olduğunu belirledi. TEİS Başkanı Nurten Saydan, bu ortamda eczacıların ağırlıklı olarak kronik hastalarının ilaçlarını sağlamak için yoğun çaba harcadığını vurguladı.
EKONOMİ’ye değerlendirmelerde bulunan TEİS Başkanı Saydan, genel sağlık harcamalarındaki artışın hastane-teşhis giderlerinden kaynaklandığını belirterek, ilaç harcamalarındaki artışın sınırlı kaldığını belirtti. Saydan, “Son 5 yılda sağlık ödemeleri içindeki ilaç ödemeleri payı yüzde 45,75’den yüzde 43,55’e gerilerken, hastane ödemelerinin payı ise 54,25’den yüzde 56,45’e çıkmıştır. Yine İlaç ödemelerinin SGK gelirlerine oranı 2021 yılında 10,46 iken, 2025 yılında 7,12’ye gerilemiştir. Bu istatistiklerin oluşumunda 2002 yılında 271 olan özel hastane sayısının yüzde 112,2 artarak bugün 575’e çıkması da önemli bir pay sahibi. İlaçların ödeme şartlarında sürekli kısıtlamaya gidilirken, fiyat farkları ve bürokratik işlemlerle hastanın ilaca erişimi sürekli zorlaştırılırken bu kaynağın hastanelere ayrılması halk sağlığının standartlarını daha yukarıya taşıyamayacaktır. Asıl tasarruf ilaçta değil diğer sağlık harcamalarında yapılmalıdır” dedi.
İlaçta Euro kuru 21,67 TL
IQVIA Türkiye İlaç Sektörü Raporu verilerinde bu olgunun görüldüğünü vurgulayan Saydan, ilaç alanındaki düzenlemelerin gecikmesi sonucunda, genel sağlık sigortası sisteminden daha pahalı tedavilere kaynak aktarmak zorunda kalınmasından endişe ettiğini söyledi. TEİS çalışmasına göre, aralarında kronik hastalıkların da bulunduğu, kanser, koah gibi ağır hastalıklar, bebek maması, tedavisinde de kullanılan 93 ilaca erişimde ciddi sıkıntı yaşanıyor, hatta bazıları piyasada bulunamıyor.
Nurten Saydan, ilaca erişim sorununun fiyat belirleme mekanizması olduğunu belirterek, bu durumun sağlık riskleri yanında, eczacıları da yakından etkilediğini belirterek, “Türkiye’deki ilaç fiyatlandırma sistemindeki kur politikasıdır. Şu anda İlaç Fiyat Kararnamesi’ne göre uygulanan sabit Euro kuru, gerçek kurun yarısının da altında kaldı. İlaç Euro kuru 21,67 TL iken gerçek piyasa kuru 50 TL’ye yaklaşmış durumda. Aradaki bu büyük fark yüzünden, özellikle yurt dışından ilaç/ hammadde getiren şirketler birçok ilacı bilinçli olarak piyasaya vermiyor ya da çok kısıtlı miktarlarda veriyor. İlaç fiyatlandırmasında kullanılan sabit kur derhal gerçekçi seviyeye çekilmeli. Bu nedenle, Şubat 2026’yı beklemeden kısa vadede bir kur revizyonu yapılması elzemdir. Güncelleme geciktikçe bulunamayan ilaç sayısı daha da artacak ve insanlar sağlıklarını yitirme riskiyle karşı karşıya kalacaktır” görüşünü vurguladı.
Eczacılar ilaç bulmak için uğraşıyor
Saydan, yıl sonuna doğru bu sorunun belirgin hale geldiğini de vurgulayarak, yılda sadece 1 güncelleme olması nedeniyle, firmaların kısa süre sonra artacak fiyatı gözeterek piyasaya sunduğu ilaçta kısıtlamaya gittiğini, eczacıların böyle dönemlerde ilaç bulmak için çaba harcadığını belirtti. Saydan, “Eczacılar hastalarını mağdur etmemek adına birbirlerinden ilaç temin ederek hastalarının tedavilerinin aksamaması için çabalıyor. Pek çok hasta raporlu ilaçlarını 1 aylık dozda alabilirse kendisini şanslı hissediyor. Kronik hastalar eczane eczane dolaşıp ilaçlarını temin etmeye çalışıyor” diye konuştu.