EKONOMİ/BURSA
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayesinde düzenlenen Sanayi ve Teknoloji İş Birliği Kurulu (SANTEK) Zirvesi, “Geleceğin Üretim Teknolojileri, Sürdürülebilirlik ve Dijitalleşme” temasıyla Bursa Teknoloji Koordinasyon ve Ar-Ge Merkezi’nde (BUTEKOM) gerçekleştirildi.
Etkinliğe; Bursa Valisi Erol Ayyıldız, Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, Bursa Sanayi ve Teknoloji İl Müdürü Aydın Bakoğlu ile kamu, üniversite ve özel sektör temsilcileri katıldı.
Açılış konuşmasında Bursa’nın tarih boyunca Türkiye ekonomisinin lokomotifi olduğunu vurgulayan BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, şehrin 20 milyar dolara yaklaşan ihracat hacmiyle BM üyesi 116 ülkeden daha yüksek dış ticaret performansına sahip olduğunu söyledi. Burkay, rekabetin artık kaynaklara sahip olmakla değil, veriyi işleme ve üretime dönüştürme kapasitesiyle belirlendiğini ifade ederek, “Veriyi ne kadar işleyip üretime aktarabildiğiniz kritik öneme sahip. Bu açıdan BUTEKOM gibi merkezler sanayimize güçlü bir ivme kazandırıyor” dedi. BUTEKOM’un kuruluş süreci ve işlevine değinen Burkay, merkezin Güney Kore’deki KTDI modelinden ilham alınarak 2008’de kurulduğunu hatırlattı. Bugün BUTEKOM’un; binlerce firma, yüzlerce akademisyen ve Ar-Ge merkeziyle birlikte çalışan benzersiz bir ekosistem sunduğunu belirten Burkay, merkezin temel araştırmadan prototipe uzanan süreçleri desteklediğini, kamu-üniversite-sanayi iş birliğinde kritik bir rol üstlendiğini dile getirdi.
“Büyüme hikayemiz teknoloji, Ar-Ge ve inovasyon üzerine kurulmalı”
Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Dr. Çetin Ali Dönmez de, Bursa’nın tarih boyunca önemli bir ticaret merkezi olduğunu, bugün ise Türkiye’nin üretim ve teknoloji vizyonunda stratejik bir konuma sahip olduğunu belirtti.
Dönmez, Türkiye’nin Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranının son 20 yılda binde 5’ten yüzde 1,46’ya yükseldiğini ifade ederek şu değerlendirmeyi yaptı: “Çok önemli bir ilerleme kaydettik ancak İsrail, Güney Kore ve ABD’nin seviyeleri dikkate alındığında önümüzde çok yol var. Teknoloji üretmeyen sanayi sürdürülebilir değildir.” AB ülkelerinde Ar-Ge harcamalarının büyük bölümünün özel sektör tarafından yapıldığını hatırlatan Dönmez, Türkiye’de de bu dönüşümün başladığını ancak hızlanması gerektiğini vurguladı. Dönmez, “Katma değerli üretimde kâr yüksek olduğu için döviz kuru baskısı daha az hissediliyor. Bunun temelinde Ar-Ge ve tasarım bulunuyor. Yerli teknolojiyi geliştirmek ve tedarik zincirindeki dışa bağımlılığı azaltmak şart. Bursa, TEKNOSAB ile klasik OSB anlayışının ötesine geçti ve sanayiyi teknoloji kavramıyla buluşturdu. Bu yaklaşımın yaygınlaşması gerektiğini düşünüyorum.” dedi.