FİKRİ CİNOKUR/BURDUR
Burdur Ticaret Borsası Başkanı Ömer Faruk Gündüzalp, Çavdır ilçesine bağlı bin 400 rakımlı Söğüt beldesinde domates üreticileri ve tüccarlarıyla bir araya geldi. Artan üretim maliyetler karşısında satış fiyatlarının beklenen düzeyde olmaması nedeniyle yaylaların ‘kırmızı mührü’ olarak bilinen domatesin kara günler yaşadığını belirten
Gündüzalp şunları kaydetti:
‘’Söğüt yayla domatesine coğrafi işaret almak için Burdur Ticaret Borsası olarak çalışmalara başladık. Sera domates üretimini bin 400 rakımlı yaylalara taşıyarak çeyrek asırdır tarımda modern üretim, kırsal ekonomide canlılık ve istihdamın örneklerini sergileyen üreticiler, dünya markası haline getirdikleri Söğüt yayla domatesinde, bu yıl satış fiyatları istenilen düzeye ulaşmadığı için zarar ediyor ve destek bekliyor.’’
Geçen yıl 20-25 TL arasında alıcı bulan domatesin bu sezon 13-15 TL seviyesinde zor satıldığını vurgulayan Gündüzalp, şöyle devam etti:
‘’Fiyatlar düşerken maliyetlerin artması, hem üreticinin hem de tüccarın belini büktü. Yaylaların kırmızı mührü olan Söğüt domatesimiz kara günler yaşar hale geldi. Üreticimiz de tüccarımız da borçlarını ödemekte zorlanıyor. Bölgemizde 17 bin dekarlık üretim alanında 300 bin ton üretim kapasitesi ve güçlü bir ticaret hacmi var. Yaylada gece-gündüz sıcaklık farkı ve toprak özellikleri Söğüt yayla domatesine uzun raf ömrü, dayanıklılık ve aromatik kalite kazandırıyor.’
Üretimin bu yıl ortalama yüzde 40’ının Romanya, Bulgaristan, Yunanistan ve Ukrayna başta olmak üzere çeşitli ülkelere ihraç edildiğine dikkat çeken Gündüzalp, ancak ihracat fiyatlarının beklentilerin çok altında kaldığını söyledi.
Seralarda kalıntısız ve güvenilir üretim yapıldığını dile getiren Gündüzalp, sözlerini şöyle tamamladı:
‘’Üretim tamamen kontrollü ve doğal süreçlere dayanıyor. Biyolojik ve biyoteknik tuta mücadelesi sayesinde kalıntısız ürün yetiştiriliyor. Söğüt domatesimiz, bambu arılarıyla organik döllenme yöntemi kullanılarak hormonsuz ve güvenilir bir ürün olduğu için ihracatta da öncelik kazanıyor. Söğüt domatesi Burdur’un tarımda markalaşmasının en güçlü sembollerinden biridir. Fiyatlar düştü, maliyetler yükseldi ve üreticimiz de tüccarımız da kâr edemez hale geldi. Bugün üreticinin de komisyoncunun da banka borçlarını çevirmekte, tedarikçilerine ödeme yapmakta zorlanıyor. Üretim ve ticaretin korunması ve bir dünya markasını ayakta tutmak için üretim maliyetlerini hafifletecek destekler güçlendirilmeli, piyasa dalgalanmalarını azaltacak planlı üretimin yaygınlaştırılması ve üreticiden tüccara finansa erişimin kolaylaştırılmalı.’’
Söğüt Örtü Altı Sebze Yetiştiricileri Üretici Birliği Başkanı Cengiz Gencer de, bu yıl Türkiye genelinde örtü altı üreticilerinin benzer bir tablo ile karşı karşıya olduğunu, yaşanan zararın üretimde sürdürülebilirliği tehlikeye soktuğunu söyledi.
Planlı üretim ve örtü altı üretime özel devlet desteği verilmesini gerektiğini vurgulayan Gencer, şöyle devam etti:
‘’Maliyetler yüzde 100 arttı, sattığımız yüzde 100 düştü. 2025 yılı ne yazık ki beklentilerimizin çok altında geçti. Girdi maliyetleri çok yükseldi. Bu yaz sezonu, gerçekten beklediğimizin kat kat altında sonuçlandı. Ağustos - Eylül döneminde yaklaşık 35-40 gün boyunca domatesi 12 liradan sattık. Oysa bizim ürünün maliyeti 18 lira. İhracat da geçtiğimiz yıllara göre çok düşük seviyede kaldı.”
"Üretici 12 liraya sattı, tüketici 50-60'a aldı"
Türkiye’de örtüaltı üretim bölgelerinde de benzer durumların yaşandığını vurgulayan Gencer, sözlerini şöyle tamamladı:
‘’Devletimizin üretim planlaması, girdi-çıktı maliyet denetimi ve piyasayı düzenleyici adımlar atması şart. Fiyatların düşmesinin nedenlerin başında plansız üretim geliyor. Aile işletmeciliği bitti. Eskiden 5-10 dönüm serası olan üretici varken, şimdi KOBİ’ler devlet destekli 50-100 dönümlük büyük seralar kurdu. Söğüt’te iki yıl önce 5 bin dekar olan sera alanı bugün 10 bin dekara çıktı. Türkiye’de domates üretimi artarken, tüketim azaldı. Söğüt bölgesinden 12 TL’ye alınan domates pazarda 50-60 TL’ye tüketiciye satılıyor. Bu uçurum hem üreticiyi hem tüketici mağdur ediyor. Acilen devletin bu konuya el atması gerekiyor.’’