HİLAL SÖNMEZ/KAYSERİ
Kayseri Ticaret Odası (KTO) ev sahipliğinde Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun ve AK Parti Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş’ın katılımıyla “Yargı ve İş Dünyası Sempozyumu” gerçekleştirildi.
Ticaret ve sözleşme hukuku kapsamında yaşanan sorunlar ile alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin tartışıldığı sempozyumda çok sayıda bürokrat, hukukçu ve iş dünyası temsilcisi de yer aldı.
Açılış konuşmalarının ardından tüm gün devam eden program 2 oturumda gerçekleşti. Birinci oturumda “Ticaret Hukukundan Kaynaklanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri” ikinci oturumda ise “Sözleşme Hukuku Kapsamında Yaşanan Sorunlar ve Çözüm Önerileri” masaya yatırıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan KTO Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Gülsoy ve Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Büyüksimitci, iş dünyasının beklentilerini paylaştı.
“Kayseri iş dünyası olarak üyelerimizden en çok talep edilen bir kaç sorunu arz etmek istiyorum” diyerek sözlerine başlayan Gülsoy, “İş Kanunu ekonomi dostu bir yaklaşımla güncellenmeli. Kamu kaynaklı haciz uygulamalarında, özellikle vergi daireleri ve SGK tarafından borç tutarını çok aşan banka hesap blokajları yapılması, firmaların nakit akışını ve ticari faaliyetlerini ciddi şekilde aksatıyor. Personel maaşlarına gelen hacizlerin doğrudan işveren üzerinden değil, maaşın yatırıldığı banka aracılığıyla yürütülmesi ise hem idari yükü azaltacak hem de süreçleri sadeleştirecektir. Yeni başlayan çalışanlar için deneme süresinin 6 aya çıkarılması da kötü niyetli tazminat taleplerinin önüne geçecektir. İşten ayrılan personelin geriye dönük hesaplamalarda dava açma süresinin 5 yıldan 1 yıla indirilmesi, işverenin hukuki risklerini minimize edecektir. İlamsız icra takiplerinde özellikle Ulusal Elektronik Tebligat Sistemi (UETS) kanalıyla yapılan tebligatlar, yeterli farkındalık ve dijital okuryazarlık düzeyine ulaşılmamış olması nedeniyle ciddi hak kayıplarına yol açıyor. Öğrenilmemiş tebligatlara karşı genişletilmiş itiraz hakkının tanınması yönünde yasal düzenleme yapılmalıdır” dedi. Kayseri iş dünyasının üretimle, istihdamla ve ihracatla ülkenin kalkınmasına katkı sunmayı amaç edindiğini vurgulayan Gülsoy, “İş dünyası olarak biz, enerjimizi üretim, yatırım ve ihracatta harcamak istiyoruz. Mahkeme koridorlarında enerjimizi tüketmeyelim.” ifadelerini kullandı.
“Sanayicilerimize haciz işlemleri, üretim sürecini ve işletme güvenliğini tehdit ediyor”
Sanayiciler ve iş insanları adına uygulamada karşılaşılan temel sorunlardan bahseden KAYSO Başkanı Büyüksimitci ise “İşçi alacaklarına ilişkin davalarda zamanaşımı süresinin 5 yıldan 1 yıla indirilmesini bekliyoruz. Maaş hacizlerine ilişkin uygulamalar, son dönemde iş dünyasının en sık dile getirdiği sorunlardan biridir. Bildiğiniz gibi maaş ve ücretlerin bankalara yatırma zorunluluğundan dolayı firmalarımız bankalar aracılığıyla çalışana ödeme yapmaktadır. Maaş hacizi olması halinde işverenin çalışanın maaşından kesip icra dosyası hesabına yatırması zorunluluktur. Bu da hem ilave iş yükü getirmekte hem de icra dosyalarındaki eksiklik veya tebligat ulaşmaması gibi nedenlerle işverenlerin mallarına haciz konulması, ciddi mağduriyetlere yol açmaktadır. Küçük tutarlı alacaklar için uygulanan katı tutumun, büyük ölçekli borçlarda dahi görülmeyen bir esneklikle çelişmesi, adalet duygusunu zedelemektedir. Varlık Yönetim Şirketleri tarafından, yalnızca soyadı benzerliği ya da uzak akrabalık gerekçe gösterilerek, sanayicilerimize yönelik başlatılan haciz işlemleri, üretim sürecini ve işletme güvenliğini tehdit eder boyuta ulaştı. Tebligat sisteminin parçalı yapısı UETS, fiziki tebligat, SGK sistemleri, vergi daireleri ve KEP ciddi takip zorluklarına yol açıyor ve hak kayıplarına neden oluyor. Bu sürecin sadeleştirilmesi ve tekil bir sistem altında toplanması, hukuk güvenliği açısından elzemdir. Ücret hesap pusulası, disiplin bildirimleri, savunma vb. belgelerin tebligatının işçiye KEP üzerinden yapılma imkânı varken, uygulamada hâlâ ıslak imzalı belge aranıyor. Dijitalleşen dünyaya uygun bir yaklaşımın benimsenmesi gerekiyor. Ayrıca, işe iade davalarının istinaf yerine doğrudan Yargıtay denetimine tabi olması, içtihat birliği sağlanması açısından önemli bir ihtiyaç. Zira istinaf mahkemelerinde aynı konuda farklı kararlar alınabiliyor ve bu durum hukuki belirsizlik yaratıyor.” şeklinde konuştu.
“Yargı reformu strateji belgesinde 264 yeni hedef var”
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, konuşmasında dünyada yaşanan olumsuzluklara dikkat çekerek, “İçeride birbirimize daha sıkı sarılmalı, birliğimizi, huzur ve istikrarımızı tahkim etmeliyiz” ifadelerini kullandı. AK Parti Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş ise Türkiye’nin yakaladığı enerjiyle tüm dünyada kabul görür ve desteklenir hale geldiğine dikkat çekti. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ise parlamentoda milletin ve iş dünyasının ihtiyacı olan çok önemli yasal düzenlemeleri hayata geçirdiklerini belirterek, yeni yargı reformu strateji belgesinde de 264 yeni hedefleri olduğunu ve bu hedeflerin büyük bir kısmının yargıyı özellikle gecikmeksizin adil bir sonuca ulaştırmaya yönelik önemli hedefler olduğunu aktardı.