EKONOMİ/GAZİANTEP
Gaziantep Ticaret Odası (GTO) Yönetim Kurulu Başkanı Tuncay Yıldırım, küresel, ulusal ve yerel ekonomiye ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
GTO Aralık Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşmasında Gaziantep’in Türkiye ekonomik büyümesine en fazla katkı sağlayan dördüncü il olduğunu belirten Başkan Yıldırım, “2024 verileri, şehrimizin hızla toparlandığını ve yeniden üretime döndüğünü açıkça gösteriyor” dedi. Yıldırım, TÜİK tarafından açıklanan 2024 yılı il bazlı GSYH verilerine dayandırdığı konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “TÜİK verilerine göre 2024 yılında Gaziantep ekonomisi reel olarak yüzde 8,2 büyümüştür. Bu oran, Türkiye ortalaması olan yüzde 3,3’ün oldukça üzerindedir. 2023 yılında yaşanan yüzde 1,4’lük daralma, ekonomik tercihlerden değil; 6 Şubat depremlerinin üretim, ticaret ve lojistik üzerindeki doğrudan etkilerinden kaynaklanmıştır. Bugün Gaziantep, Türkiye’nin en büyük 10 il ekonomisinden biri konumundadır. Sanayisi, ticareti ve ihracat gücüyle ülke ekonomisine yön veren şehirler arasında yer almaktadır. Nitekim 2024 yılında Gaziantep, Türkiye büyümesine en fazla katkı sağlayan dördüncü il olmuştur.”
“Çin, devlet destekli bir imalat gücü”
Ekonominin küresel dinamikler üzerinden de değerlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Yıldırım, Çin ekonomisinin küresel tedarik zincirleri üzerindeki etkilerine dikkat çekti. “Çin, artık yalnızca düşük maliyetli bir üretici değil, devlet destekli, ölçekli, sübvansiyonlu ve stratejik bir imalat gücüdür” diyen Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çin 2024 yılında 992 milyar dolarlık mal ticaret fazlası verdi. Bu sonuç tesadüf değil. Çünkü sanayiye yönlendirilen ucuz ve uzun vadeli krediler var. Vergi, arsa ve enerji destekleri var. Kamu alımlarıyla büyütülen bir üretim modeli var. Sonuç ortada. Güneş panelinden bataryaya, elektrikli araçtan çeliğe kadar pek çok alanda, dünya talebinin üzerinde bir kapasite oluştu. Bu yapıda şirketlerin kâr etmesi bile şart değil. Asıl güç, küresel piyasalarda fiyat belirleyebilmek.”
"Daha katma değerli üretmek zorundayız"
Çin’in Türkiye ihracatının yaklaşık yüzde 20’sini doğrudan etkilediğinin de altını çizen Yıldırım, “Dış ticaret açığımızın en büyük kaynağı Çin. Sattığımızın 13 katı kadar buradan ithalat yapıyoruz. Çin rekabeti, ihracatımızın yaklaşık yüzde 20’sini doğrudan etkiliyor. Demir-çelikten makineye, elektrikli ekipmandan otomotive, tekstile kadar Gaziantep sanayisinin güçlü olduğu alanlar, bu baskıyı birebir hissediyor. Çin’in sübvansiyonlu ve aşırı kapasiteli üretimi, fiyatları aşağı çekiyor. Kâr marjlarını eritiyor. Yerel sanayicinin katma değer üretmesini zorlaştırıyor. Daha ucuzla yarışamayız. Daha katma değerli üretmek zorundayız. Teknoloji, verimlilik, markalaşma ve nitelikli iş gücü artık bir tercih değil, zorunluluktur.”