EKONOMİ/DENİZLİ
Denizli Sanayi Odası (DSO) Yönetim Kurulu Başkanı Selim Kasapoğlu, TOBB Türkiye Ekonomi Şûrası'nda, Denizli sanayisinin sesi oldu. Başkan Kasapoğlu, reel sektörün güncel sorunlarını ve çözüm önerilerini kürsüden dile getirdi. Sanayicinin beklentilerini ve acil ihtiyaçlarını aktaran Kasapoğlu, “Sanayici direniyor, destek şart” mesajını verdi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) organize ettiği TOBB Türkiye Ekonomi Şûrası, Ankara’da TOBB İkiz Kuleler’de gerçekleştirildi. Toplantıda söz alan DSO Başkanı Selim Kasapoğlu ise, reel sektörün güncel sorunlarını ve çözüm önerilerini dile getirdi. Rekabetçiliği olumsuz etkileyen düşük kur seviyesi ve yüksek maliyet enflasyonunun sanayi üzerindeki baskılarını vurgulayan Kasapoğlu, "Düşük kur ve maliyet enflasyonu sanayinin önündeki en büyük engel. Bu tablo, ihracatta geçici bir başarı hissi verse de sanayici gerçekte fedakârlıkla ayakta duruyor" ifadeleriyle, mevcut durumun sürdürülemez olduğuna dikkat çekti. Enerji, hammadde ve işçilik maliyetlerindeki artışın, sanayicinin kar marjlarını erittiğini ve uluslararası rekabet gücünü olumsuz etkilediğini belirtti. Bu durumun özellikle ihracat odaklı Denizli sanayisi için önemini vurguladı.
"Son iki yılda imalat sanayisinde 200 bin kişi işini kaybetti"
Kasapoğlu, imalat sanayisindeki istihdam kaybına da dikkat çekerek, "Son iki yılda imalat sanayisinde 200 bin kişi işini kaybetti" dedi. Hizmet sektöründeki büyüme karşısında sanayi istihdamının gerilediğini kaydeden Kasapoğlu, "Nitelikli üretim gücümüzü ancak insan kaynağıyla ayakta tutabiliriz. Bu alanda etkin ve hedefli teşvik modellerine ihtiyaç var." diyerek önerilerini bakanlara sundu. Özellikle genç ve nitelikli iş gücünün sanayiye kazandırılması, mesleki eğitimin güçlendirilmesi ve mevcut istihdamın korunmasına yönelik teşviklerin hayati önem taşıdığını vurguladı.
Finansmana erişim, Kasapoğlu'nun gündemindeki bir diğer başlık oldu. Mevcut kredi büyüme sınırlarının sanayicinin yatırım ve üretim kapasitesini olumsuz etkilediğini ifade eden Kasapoğlu, "Üretim ve yatırım için kullanılan sanayi kredilerinin, genel kredi büyüme sınırlarından ayrı tutulması gerekiyor. Sanayiciye daha öngörülebilir ve uygun maliyetli kaynak sağlanmalıdır." diye konuştu. Sanayi kredilerinin, enflasyonla mücadele kapsamında uygulanan genel sıkılaştırma politikalarından ayrı değerlendirilmesi gerektiğini, bunun büyüme ve üretim için önemli olduğunun altını çizdi.