ESRA ÖZARFAT/BURSA
Küresel talep daralması ve jeopolitik gerilimlere rağmen ihracatta ivmesini koruyan Bursa, güçlü sanayi altyapısı ve çeşitlenen pazarlarıyla 2025’i de yüksek performansla tamamlamaya hazırlanıyor. Türkiye’nin üretim üssü Bursa, 2025 yılının 11 ayında 16,1 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirerek Türkiye genelinde İstanbul ve Kocaeli’nin ardından üçüncü sıradaki yerini korudu. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Bursa’nın ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 6,2 artış gösterdi. Yalnızca kasım ayında 1,6 milyar dolarlık dış satım yapan Bursa, üretim gücünü özellikle otomotiv sektöründe hissettirdi. Kent ihracatının lokomotifi otomotiv endüstrisi, 11 ayda yüzde 20,5 artışla 8,2 milyar dolar ihracat rakamına ulaştı. Bu performans, kentin toplam ihracatının yarısından fazlasını tek başına sırtladı. Buna karşın, Bursa’nın geleneksel sektörleri hazır giyim ve tekstilde düşüş yaşandı. Hazır giyim ihracatı yüzde 17,6 azalarak 1,2 milyar dolar, tekstil ve hammaddeleri ihracatı ise yüzde 4,6 gerileyerek 1,1 milyar dolar olarak kaydedildi. Makine ve aksamları sektörü yüzde 3,3 artışla 1,1 milyar dolar ihracatla üçüncü sırada yer alırken, kimyevi maddeler ve mamulleri sektörü yüzde 6,8 artışla 842 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi.
Alternatif ülkeler radarda
Bursa ihracatında en büyük pazar yine Avrupa Birliği ülkeleri oldu. Almanya’ya ihracat yüzde 8, Fransa’ya yüzde 26,2, İspanya’ya yüzde 25,7, İtalya’ya yüzde 1,1 oranında arttı. Alternatif pazarlarda da dikkat çekici hareketlilik yaşandı. Fas’a yapılan ihracat yüzde 13,6, Meksika’ya yapılan ihracat yüzde 7,8 artış gösterdi.
“AB’deki toparlanma Bursa için kritik önemde”
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, “İhracatta siparişlerde bir düzelme var. Avrupa Birliği’nin toparlanması Türkiye ve Bursa ihracatını destekliyor. Malı satmak önemli ama esas olan gelir elde edebilmek. ABD ve AB piyasalarında 2026’nın ikinci yarısından itibaren firmalarımızı destekleyebilecek bir tablo oluşabilir. Uzun süren belirsizlik döneminin ardından daha öngörülebilir bir sürece geçmemiz mümkün” dedi.