HÜSEYİN GÖKÇE
Otomobilde sıfır ve ikinci el satışlarını derinden etkilemesi beklenen ÖTV artışlarının, hukuki olup olmadığı tartışılıyor. Bazı hukukçular, ÖTV oranlarını artıran Cumhurbaşkanı Kararı’nın kanun yürürlüğe girmeden imzalandığını belirterek, hukuken olmayan bir yetki kullanılarak ÖTV’de yapılan artışın ‘hukuki’ olmadığını öne sürüyor. Bazı hukukçular ise idare hukukunda benzer uygulamaların olabileceğini, tarihlerde tutarsızlık olsa bile bu yetki kullanılmadığı için bunun hukuken bir sonuç doğurmayacağı görüşünü paylaşıyor.
Hukukilik tartışması nereden kaynaklanıyor?
Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 635 sayılı KHK’da Değişiklik Yapılmasına Dair 7555 sayılı Kanun’un 14’üncü maddesi ile Cumhurbaşkanına motor silindir hacmi, menzil, batarya kapasitesine göre araçlarda ÖTV oranlarını belirleme yetkisi verildi. Kanun dünkü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Aynı Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile de kanundaki bu değişiklikle alınan yetkiye dayanılarak OTV II sayılı listede yer alan ürünlerin ÖTV oranları yeniden belirlendi. Buraya kadar her şey normal görünüyor. Yani bir yasal düzenleme ile Cumhurbaşkanına vergi oranlarını menzil ve batarya kapasitesine göre de belirleme yetkisi veriliyor ve bu yetki kullanılarak oranlar belirleniyor. İşte hukuki tartışma da burada kaynaklanıyor. Yani yetki verilen tarih ile yetkinin kullanılma tarihleri arasında bir tutarlılık bulunmuyor.
Şöyle ki ÖTV II sayılı listeyi değiştiren Cumhurbaşkanı Kararı 23 Temmuz 2025 tarihli. Cumhurbaşkanına menzil ve batarya kapasitesine göre vergi oranlarını belirleme yetkisi veren düzenleme ise 24 Temmuz itibarıyla yürürlüğe girdi.
“Fazladan ödeyenlerin farkı alma imkanı olabilir mi”
Hukukçular, bu konuda yeni bir düzenleme yapılmaması halinde, zamlı ÖTV oranları üzerinden otomobil alanların olası bir dava açmaları durumunda, fazladan ödedikleri ÖTV tutarını Maliye’den geri alabileceklerini söylüyor.
Tabii ki bunun tam tersi de söz konusu olabilir. Yani ÖTV oranı düşen aracı satın alanlar ise olması gerekenden daha az vergi ödemiş olabilir. Bu durumda da Maliye’nin eksik alınan vergiyi talep etme hakkının bulunup bulunmadığı da tartışılıyor. Kaynaklar bu tarz bir konunun geçmişte örneği olmadığı için bu konuda net bir görüş ifade edemiyorlar. Kuşkusuz bu konuda hukukçuların tamamı aynı görüşte değil. Bazı idare hukukçuları ise kanun ile yetkinin verildiğini, üstelik yasa ile Cumhurbaşkanı Kararının aynı gün yayınlandığını, dolayısıyla tarihlerde tutarsızlık olmakla birlikte, bunun hukuken bir sonuç doğurmayacağı görüşünü bildiriyorlar.
