26 yıl yaptığım denetim mesleğinin nasıl bir kariyer mesleği olduğunu kamuoyu yeterince bilmeyebilir. Neticede; Müfettişler, bağlı oldukları Bakanlıkların görev ve yetkileri kapsamında, teknik olarak yolsuzlukları ve haksızlıkları ortaya çıkaran ve bu konularda adli ve idari yönden inceleme ve soruşturma yapan kariyer meslek mensubudur. Denetim faaliyetleri nedeni ile özel sektörün kurallar içinde rekabet etmesini sağlama gibi bir fonksiyonu bulunan Müfettişlerin, aynı zamanda; karşılaştıkları olaylarda mevzuat yönünden eksiklikler/boşluklar bulunması halinde Kamu ve özel sektöre rehberlik etme gibi bir fonksiyonları da bulunmaktadır.
Kamuda görev yapan Müfettişler kolay yetişmiyor. Zorlu bir süreçten geçiyorlar. KPSS sınavından en iyi puanları alan üniversite mezunları Teftiş Kurullarının (İktisat, Maliye, Hukuk, Muhasebe… vb. konularda) yaptığı yazılı sınav ve mülakatta başarı gösterenler, mesleğe Müfettiş Yardımcısı olarak başlıyorlar. Üç yıllık yetişme dönemlerinde, refakatinde çalıştıkları üstatları tarafından mevzuat ve mesleği temsil konularında eğitime tabi tutuluyorlar. Bu süreç içerisinde bir de Teftiş Kuruluna yeterlik tezi sunuyorlar.
Gelelim yeterlik sınavına. Her sınavın mantığında bir şeyi kazanmak vardır, ama yeterlik sınavlarının mantığı ters işler. Bu sınavın kurgusu daha önce kazanmış olduğunuz bir unvanı kaybetmemek üzerine kuruludur. Bu sınavda başarı gösteremeyen müfettiş yardımcıları, çalıştıkları kurumlarda memur olarak görevlerine devam ederler. Başarı gösterenler ise teftiş, inceleme ve soruşturma yetkisini haiz Müfettiş olarak atanırlar. Devlet bu kariyer meslek gruplarına “Mühür” teslim eder ve bu durum Müfettiş için bir onurdur. Müfettişlerin yetiştirilme mantığında devlete bağlılık vardır. Bu sürecin her aşamasında emek vardır, özveri vardır, sabır vardır. Liyakat esastır, mesleğe alım ve yetiştirilme süreçlerinin her aşamasında sınav vardır.
Kısacası bu ocaklar (Teftiş Kurulları) kaliteli insan üreten, ihtiyaç duyulduğunda ise kamu bürokrasinde kritik öneme sahip Daire Başkanı, Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Müdür gibi üst düzey kadrolara istihdam sağlayan kurumlardır. Kuşkusuz özel sektöre geçenler de aldıkları kültür minvalinde özel sektörde çalışmalar yapıyorlar.
Her mesleğin kendine göre zorlukları olduğunu kesinlikle kabul ediyorum ama Müfettişler ailelerinden uzak kalarak çanta ellerinde Türkiye’nin her şehrine görevleri nedeni ile giden tek meslek grubudur. Bu yüzdendir ki geçmiş “çocuğunun doğumu esnasında eşinin yanında olamayan”, “evleneceği gün nikah masasına son anda yetişen” ya da “vefat eden aile büyüklerinin son anlarında yanında bulunamayan” Müfettiş hikayeleri ile doludur. Bu konuda merak edenlere bir müfettiş çocuğu olan Can Yücel’in “Ben Hayatta En Çok Babamı Sevdim” şiirini okumalarını da tavsiye edebilirim. Yaşadıkları manevi zorlukların yanında birde gittikleri yerlerde de her türlü riskle karşı karşıya kalıyorlar. Ülkemizde her ne olay oluyorsa onu araştırmak için acilen müfettiş yollanıyor. Toplumun adalet duygusunu temsil ediyorlar.
Peki, bunların özlük hakları hak ettikleri gibi mi? Kesinlikle hayır.
Mesleğe yeni giren Müfettiş Yardımcısı düşük bir maaşla işe başlıyor. Kıdem arttıkça maaş belirli bir kural içinde artıyor. 2011 yılından beri başka meslek gruplarına yapılan maaş artışlarına yönelik olarak yapılan düzenlemelerde, müfettişlerin göz ardı edilmesi nedeni ile günümüz koşullarında aldıkları maaş mesleki sorumluluklarının yanı sıra karşılaştıkları riskler de dikkate alındığında çok düşük kalıyor. Görevleri nedeniyle turneye çıktıklarında aldıkları yevmiye ile günlük konaklama ücretleri ise günümüz ekonomik şartlarında çok yetersiz kalmaktadır. Çoğu zaman müfettişler yevmiyeden de vazgeçip, konaklama ve yevmiye ücretlerini birleştirmelerine rağmen kendilerini güvende hissedecekleri otellerde zor konaklayabiliyor. Bu durum karşısında turnede geçirdikleri her gün için günlük yeme ve içme ihtiyaçlarını ise kendi ceplerinden karşılamak zorunda kalıyorlar. Bu meslek gruplarında kadın müfettişlerinde istihdam edildiği dikkate alındığında yevmiye ve konaklama konusunda da bir an önce iyileştirme yapılması gerekmektedir.
Geçmişle karşılaştırıldığında yıllar içinde özlük haklarında gerilemeler yaşandığını görmek mümkündür. İşte bu gerilemeyi bir nebze telafi edebilme yolunda atılan seyyanen zam adımı konusunda, denetim elemanları dernekleri peş peşe açıklamalar yayınlıyorlar. Gördüğüm kadarı ise kamuoyunda herkese 30 bin TL zam yapılacak şeklinde bir yanlış bilgi de dolaşıyor. Herkese 30 bin TL zam yapılmayacak. Fiili artış, personelin kıdemine göre 8 bin 257 TL ile 29 bin 684 TL arasında olacak.
Netice itibari ile 2011 yılından beri başka meslek gruplarına yapılan maaş artışlarına yönelik olarak yapılan düzenlemelerde hep göz ardı edilen müfettişlerin bu sessiz çığlığına kulak vermek gerekiyor. Diğer meslek mensuplarının serzenişlerini gidermek de yöneticilere düşüyor.