CHP Genel Başkanı Özgür Özel, CHP TBMM Grup Toplantısı'nda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Özel konuşmasında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) cumhurbaşkanı seçimini kazanan Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman'ı kutladı, kazananın halk ve demokrasi olduğunu söyledi.
Seçimlerde oy kullanma oranının yüzde 65 olduğunu kaydeden Özel, bu oranın önceki iki seçimdeki katılım oranının üzerinde olduğunu dile getirdi.
AK Parti ve MHP'nin KKTC'deki seçimlere müdahil olduğunu söyleyen Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, KKTC'de Cumhurbaşkanı seçilen Tufan Erhürman'ı kutladığını ve bundan sonra ilişkilerini seçilmiş Cumhurbaşkanı ile sürdüreceğini gösteren bir açıklama yaptığını belirtti.
Özgür Özel, şu ifadeleri kullandı:
"Bu, olması gerekendir, doğrudur. Ancak Sayın Bahçeli önce katılım oranı üzerinden bir meşruiyet tartışması açmaya çalıştı, bugün de maalesef Kıbrıs'a plaka numarası vermeye, '82. vilayetimiz Kıbrıs olsun' demeye, Kıbrıs seçimlerini tanımamaya gayret gösteriyor. Bu, fevkalade yanlıştır. Dünyaya 'Kuzey Kıbrıs'ı tanıyın' diyorsanız önce kendiniz tanıyacaksınız. Oranın iradesine saygı duyacaksınız. Kendisini vatansever, herkesi vatan haini, kendisini ülkenin birliğine, bütünlüğüne bağlı, herkesi bölücü gören zihniyetin geçmişte Türkiye'de kime ne dediğini, bugün ne noktada durduğunu Türkiye görüyor."
CHP'nin geçmişte de Türkiye'de bölünmez bütünlükten yana, terörün ve hak ihlallerinin karşısında olduğunu anlatan Özel, Türkiye'nin bugün aynı çizgisinde devam ettiğini belirtti.
Özel, "1974'te, Kıbrıs'ta mezalim bitsin diye Barış Harekatı yapılırken ne kadar kararlıysak, bugün Kıbrıs halkının kendi kararlarını vermeye, kendi yöneticilerini seçmeye duyduğumuz saygıda da o kadar kararlıyız. Kimse Kıbrıs'ı Türkiye'nin arka bahçesi olarak görmesin." diye konuştu.
"Belediye başkanları hakkında hiçbir kanıt yok"
"Aziz İhsan Aktaş suç örgütü" soruşturması kapsamında, aralarında görevden uzaklaştırılan 7 belediye başkanının da bulunduğu 40'ı tutuklu 200 şüpheli hakkında hazırlanan iddianameye değinen Özel, dosyada sadece 16 kez "delil" denildiğini ancak 496 kez alınan ifadelere atıf yapıldığını dile getirdi.
Özel, 200 sanıklı iddianamede "suç örgütü elebaşı olduğu değerlendirilen Aziz İhsan Aktaş'ın kamudan 388 ihale aldığı" bilgisinin olduğunu söyleyerek, "300'ünü AK Parti'li belediye, bakanlık ya da yönettikleri kurumlarından, 88'ini CHP'li belediyelerden almış. İddianamede 300 ihaleden hiçbirisi yok ama öbür tarafta CHP'nin buna iş verdiği için suçlanan belediye başkanları hakkında da tek bir kanıt yok." sözlerini sarf etti.
Bu işi büyük bir dikkatle takip edeceklerini belirten Özel, "Bir yandan yargılama sürsün, istediğin tedbiri al, zaten kaçacak bir yerleri yok. Ancak arkadaşlarımızın görevlerinin başına dönmesi, hizmet etmesi, yargılamanın tamamlanması, umuyoruz ki beraatleri, ceza bile olsa istinafı, Yargıtay'ı... Bu kadar yattıktan sonra bu arkadaşlarımızı içeride bir gün daha haksız yere tutmak, Mussolini'nin 'ön infaz' yöntemidir. Arkadaşlarımıza ve ailelerine yaptığınız zulüm yeter. Derhal tutuksuz yargılanmayı bekliyoruz." dedi.
Bütçe eleştirisi
Özel, konuşmasında, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'nin TBMM Başkanlığı'na sunulduğunu anımsattı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın bütçe teklifine ilişkin "istikrar ve refah bütçesi" sözlerini eleştiren Özel, "Bütçe geliri 16,2 trilyon, bütçe gideri 18,9 trilyon. Bugünden bütçe açığı 2,7 trilyon. Bütçenin ve tarihin en büyük açığı ve oran olarak da taşınamayacak bir noktada açıkla başlıyoruz." ifadelerini kullandı.
Bütçe kanun teklifine göre, gelecek yıl faiz giderlerinin yüzde 40, kamu özel işbirliği projelerinin yüzde 18 artacağını aktaran Özel, 2026 yılı bütçesinde 768 milyar liralık vergi muafiyeti planlandığını ancak çiftçilere verilecek destek miktarının 168 milyar lira olacağını belirtti.
2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi'ndeki dolaylı vergilere değinen Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu senenin bütçesinde dolaylı vergi yüzde 63. Dolaylı vergi, dünyanın en vicdansız vergisi. Ülkenin en zengini de, en fakiri de aynı vergiyi veriyor. Elektriğe, suya, cep telefonu faturasına, yaptığı tüm harcamalara, ekmek, süt alırken, çocuğuna mont alırken zenginin ve fakirin verdiği ortak vergi, dolaylı vergi. Zengin fakir ayırmayan, eşit alınan vergi yüzde 63, gelir vergisi de yüzde 25 planlanıyor. Etti mi sana yüzde 88. Mülkiyetten alınan vergi yüzde 1, kurumlar vergisi yüzde 11. Yani Türkiye'de iş yapan, ihale alan, ticaret yapan, hizmet üreten, ihracat yapan, ithalat yapıp satan, para kazananın verdiği vergi yüzde 11. Gariban vatandaşın verdiği vergiler yüzde 88, gerçekten vergi ödemesi gerekenin verdiği vergi ise yüzde 11. İşte en büyük adaletsizlik burada."
Gelecek yılın bütçesinde kurumlar vergisinin yüzde 1,5 düşmesinin öngörüldüğünü belirten Özel, "Parayı kazananın ödeyeceği vergide yüzde 1,5 düşüş, senin, benim elimize maaşımızı almadan ödeyeceğimiz vergide yüzde 66'lık artış öngörülüyor. Böyle vicdansız, insafsız bir bütçeyle karşı karşıyayız. Bu vahşi gelir vergisi ücretlileri daha da yoksullaştıracak." dedi.
Özel, bütçe kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu'nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından sunulması için kendisine çağrı yaptı.
"Sendikalar oturmadıkları masayı meydanda kurarlarsa halk, millet arkalarındadır"
Yılbaşında asgari ücrete yapılacak artışa işaret eden Özel, 2026 yılında asgari ücretin yüzde 20'lik bir artışla en fazla 26 bin lira olacağı yönünde hazırlık yapıldığını iddia etti. Sendikalara çağrı yapan Özel, şöyle konuştu:
"Sendikalar umuyorum oyunu gördüler, masaya oturmuyorlar. Ama sendikalardan emekçilerin beklentisi sadece bu ilk gün tepkisi değil, dik durmalarıdır. Masayı boykot yetmez, eylem, mücadele gerekiyor. Bütün dünyada meydanlar, sokaklar ısınıyor. Hak arayanlar, itiraz edenler demokratik, şiddetten uzak, haklı tepkileriyle sonuç alıyorlar. Bu yüzden grevse grev, eylemse eylem ama asgari ücretlinin de ona göre ücretleri belirlenen herkesin de beklentisi artık masanın meydanlarda kurulmasıdır. Sendikalar oturmadıkları masayı meydanda kurarlarsa halk, millet arkalarındadır. Biz de sonuna kadar yanlarında duracağız, arkalarında olacağız."
Özel, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin ardından Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 125 bin 612 kamu görevlisinin ihraç edildiğini belirterek, ihraç edilen Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyelerinden ancak yarısının görevine iade edildiğini anlattı. Özel, haksız, hukuksuz ihraç edilen tüm mağdurların sonuna kadar yanında olduklarını söyledi.
Kanun teklifini imzaladı
Eskişehir'deki nadir toprak elementleri rezervleri konusunda ABD ile anlaşma yapıldığı iddiasını yineleyen Özel, CHP Grubu olarak nadir toprak elementlerinin sadece devlet tarafından işlenmesi ve ham madde olarak satılmamasına ilişkin düzenlemeler içeren bir kanun teklifi hazırladıklarını söyledi. Konuşması sırasında kanun teklifine ilk imzayı atan Özel, düzenlemenin görüşülmesi için TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu'nu olağanüstü toplantıya çağırdıklarını belirtti.
CHP olarak 26 Ekim Pazar günü Eskişehir'de Nadir Toprak Elementleri Eylemi ve Mitingi düzenleyeceklerini bildiren Özel, herkesi mitinge davet etti.
Ümit Dikbayır CHP'ye katıldı
Öte yandan yaklaşık 22 ay önce İYİ Parti'den ihraç edilen Bağımsız Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayır, CHP'ye katıldı. Dikbayır'ın üyelik rozetini, grup toplantısının başında Özgür Özel taktı.
CHP'ye daveti için Özel'e teşekkür eden Dikbayır, "CHP iktidarında adalet başta olmak üzere ülkem yeniden inşa edilirken, ben buraya bir avuç çakıl taşı olmaya geldim. Çok onurlu bir yapıda mücadele veriyoruz, vereceğiz. Hiçbirimiz Atatürk'ten daha zor durumda değiliz. İnanacağız, çok çalışacağız ve başaracağız." diye konuştu.
(AA)