CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, Şişli Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye Başkanlığı görevinden uzaklaştırılan Mehmet Murat Çalık ile Gezi Parkı davası hükümlüsü Tayfun Kahraman'ı Silivri’deki Marmara Kapalı Cezaevi’nde ziyaret etti.
Yaklaşık 3 saat süren ziyaretinin ardından Özel, cezaevi yakınında bekleyen gazetecilere açıklama yaptı.
Özel, şunları kaydetti:
"Arkadaşlar maalesef Silivri’deyiz, 2025 yılındayız. Cumhuriyet’in kurucu partisinin, son seçimlerin birinci partisinin, son seçimlerde ekonominin yüzde 80’ine, nüfusun yüzde 65’ine hitap eden belediyeleri kazanmış olan partinin Genel Başkanı biraz önce Silivri’de dünyanın en tanınmış metropolüne üç kez artan oylarla Belediye Başkanı seçilmiş Ekrem İmamoğlu’nu, iki değerli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ı ve Murat Çalık’ı, yıllardır burada hepimizin yerine esir tutulan tüm arkadaşlar adına da Gezi tutuklularından Tayfun Kahraman’ı ziyaret ettim. Ziyaret edemediğim üç belediye başkanım var. Grup toplantısına yetişmek için bir sonraki ziyarette kendileri ile görüşeceğim.
Ben içinde bulunduğum atmosferden, Türkiye’ye yaşatılan bu durumdan Türkiye’yi yönetenler adına utanıyorum. Onlarda utanma kalmamış, ben utanıyorum. Çünkü onlar bükemedikleri bileği yargı eliyle kırmaya kalkıyorlar. ‘Ekrem İmamoğlu’nu yenemedim, yenemiyorum, yenemeyeceğim. O zaman ondan kurtulacağım.’ O kadar kolay sandılar. Hesap etmedikleri, Saraçhane’deki milyonlar değil sadece, hesap etmedikleri, geçen pazar günü bütün dünyanın ilgisini Türkiye’ye çeken 15,5 milyon insan. O da haberi olabilen, erişebilen, kalkıp gelebilen, ulaşabilen. Şimdi bütün dünya basını peşimizde. Bunu ben yapmadım. Bu benim yarattığım ilgi değil. Bu Recep Tayyip Erdoğan’ın yarattığı haksızlığa, adaletsizliğe, rezalete milletin tepkisi.
19 Mart sivil darbe girişimi, yine milletin iradesiyle, darbecilerin karşısına sokaklara milletin dökülmesiyle engellenmiştir. 15 Temmuz gecesi kendi yetiştirip büyüttükleri, altlarına tank verdikleri, uçaklarını havalandırttıkları bir örgüt darbeye kalkışmıştı. Sandıktan çıkana sahip çıktı vatandaş. 15 Temmuz’da sokağa dökülenler öyle Recep Tayyip Erdoğan’ın kara kaşına, kara gözüne değil… Biz de çağırdık, herkes çağırdı. Biz de koştuk Meclise gittik. Bu ülkede iktidarların sandıkla değişmesine, halkın iradesine sahip çıkmışlardı.
"‘Ben oturayım da memleket yansın’ diyen zihniyete isyan ediyor millet"
Şimdi de sahip çıkılan halkın iradesinden başka birşey değildir. İki elinde iki baston, 96 yaşında o merdiven çıkan anam, Ekrem evladına sahip çıkarken aynı zamanda Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ona emanet ettiği, kadına seçme ve seçilme hakkına sahip çıkıyor. Orada üç yaşında bebesini ya da karnında bebesini alıp gelen kadın o karnında taşıdığını, ileride ülkeyi babadan oğula birini yetiştirip kendi evladı tebaa olmasın diye. Karnındaki üç aylık hamile olduğu bebenin ileride bu ülkenin 17’nci, 18’inci cumhurbaşkanı olma ihtimalini taşıyor o kadın sandığa. Elinden tutup 1,5 yaşındaki çocuğunu getiren, sandığa kalp çizdirip attıran baba, evladının bu dünyanın en zengin ülkelerinden birinde yaşama umudunu taşıdı sandığa. Bu ülkeyi fakirleştirmeye, iki yılda yalvar yakar biriktirilen rezervlerin yüzde 60’ını bir tek Ekrem İmamoğlu korkusundan yakacak kadar gözü dönmüş, ‘Ben oturayım da memleket yansın’ diyen zihniyete isyan ediyor millet.
“Ben içeride dimdik, başları dik, alınları açık, kendileriyle, aileleriyle, çalışma arkadaşlarıyla gurur duyan, korkmayan, sadece korkakların korktuğu ama kendileri korkmayan üç aslanla görüştüm. Aslanlar gibiler, aslanlar gibi. Bir kaygı varsa Tayyip Erdoğan’a kalmış. Bir korku varsa yüzünde görüyoruz zaten. Hasetlikten çatlayan, o kullanılan 15,5 milyon oyu kıskanan Tayyip Erdoğan’a söylüyorum: Bundan sonra o fotoğraf tarihe kaldı. Sen zorla ‘İşe gireceğim’, ‘Ver kimliği’; 'Tayin iste', ‘Ver kimliği’; ‘Kömür alacağım’, ‘Ver kimliği’; ‘Açım, sosyal yardım’, ‘Ver kimliği’... Kaydedip, kaydedip bitiremediğin, 23 yıl boyunca kota vere vere bütün il başkanlarına, ilçe başkanlarına, gençlik kollarına, kotalarla, ödüllerle 11,5 milyon üye yaptırdın. 15,5 milyon kişi resmi olmayan, oy kullanmazsan cezası olmayan, kaydı bile olmayan sandıklara koşa koşa gitti. Demokrasi devrimi rüzgarı Ekrem Bey’in, arkadaşlarımızın arkasındadır. Demokrasi devrimi Tayyip Bey’in antidemokratik düzenini ayaklar altına almıştır. O yaşlı teyzemin bastonu altında ezilmiştir saray rejimi. O 1,5 yaşında çocuğun 32 numara spor ayakkabısının altında ezilmiştir saray rejimi. Bu saray rejimi vicdanlara mahkum olmuş, kendi seçmenini mahcup etmiştir. Ben hiçbir AK Partilinin, hiçbir MHP’linin bu hazımsızlığa oy vermediğini biliyorum. Bu hazımsızlığı yapanların ayıbı sırtınızda değildir.
"Şaşırtmaya, güçlenmeye, korkutmaya devam edeceğiz"
“AK Parti’ye oy vermiş seçmen… Senin de utandığını biliyorum. Bu utancı paylaşma. Bu utancı paylaşmamak için bu bayram AK Parti’nin seçmeniyle de MHP’nin seçmeniyle de bayramlaşmaya geliyoruz. CHP, bayrama kadar 16 muhalefet partisi ile Saraçhane‘de her bir ziyaretlerinde bayramlaştı, kucaklaştı. Bu bayramda Ankara’da bayramlaşmıyoruz. Muhalefetle bayramlaştık, iktidarın yaptığı bu kumpasta ne bayramlaşacağız? Gelip de bayram şekerini bana Akın Gürlek mi tutacak? Onun o olmazsa olmaz diye götürdüğü, canı ciğeri, 10’uncu sulh cezaya koyup tutuklattırdığı hakimi kolonya mı dökecek elimize? Bu bayram milletimizle birlikte 81 il, 973 ilçe, tüm belde ve köylerde CHP'nin üyeleri ve 15,5 milyon neferi bu bayramda bayramlaşacak. Bu bayramın Tayyip Erdoğan’a yeni bir sürprizi olacak. Durmuyoruz. Şaşırtmaya, güçlenmeye, korkutmaya devam edeceğiz. Özgür Özel Silivri’ye arkadaşlarını, yoldaşları, siyaset arkadaşlarını, belediye başkanlarını görmeye geldikçe, Tayyip Erdoğan’ın gözü ne kadar dönerse dönsün hep birlikte gönlümüzü milletimize döneceğiz. İlk fırsatta onu, bu kötülük yuvasını başımızdan defedeceğiz. Hepinize teşekkür ediyorum.”
