CHP Genel Başkanı Özgür Özel, beraberindeki heyetle birlikte Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Kadir Özkaya'yı ziyaret etti.
Ziyaret sonrası açıklama yapan Özel, şunları söyledi:
"Bunlardan bir tanesi malum, HSK seçiminde yapılan açık Anayasa’ya aykırı usulsüzlüktü. Komisyonda beyefendiler birinci turda yok, ikinci turda yok... Kuraya geçecekken üçüncü tur yapıp kendi 30 oylarını ikiye bölüp CHP’nin 14 olan oy sayısını geçip, kuraya AK Parti’nin tercih ettiği iki adayı bırakmaya çalışıyorlar. Bunu komisyonda yaptıklarında komisyonu terk ettik. Meclis’te de oy kullanmadık, bu yöntemle belirlenmiş seçimle girilebilir mi? Meclis’te de Numan Bey’in başkanlığında aynen Anayasa’da yazdığı gibi uyguladılar. Komisyonun yaptığının Anayasa’ya aykırı olduğunu, doğrusunun birincide, ikincide nitelikli çoğunluk aramak, bulunamadığında kuraya başvurulmak zorunda olduğunu Genel Kurul’da uyguladı. Genel Kurul’da yapılan doğru da getirilen adaylar Anayasa ve Genel Kurul’da yapılan uygulamaya açıkça aykırı. Anayasa’yı komisyonda ihlal edip kendi destekledikleri adayları kuraya sokmaya çalışıyorlar. Kura eğer ki Meclis’te salt çoğunluğu yakaladıysan komisyonda Anayasa’ya uymayabilirsin, adayı ikiye bölersin yaparsın... Olacak iş değil. Bunun yürütmesinin durdurulması için 10 saat içinde başvurmuştuk. Önümüzdeki günlerde görüşülecek AYM’de.
"AYM’nin bir cevap vermesi gerekiyor"
AYM’yle alay eden, adeta AYM’ye ‘Sen gözümde yoksun’ diyen anlayışa AYM’nin bir cevap vermesi gerekiyor. Onlarca, yüzlerce örneği var da son örnek rektör ataması... AYM demiş ki Erdoğan’a, ‘Rektörü böyle atayamazsın, Anayasa’ya aykırı.’ Meclis’e 9 ay süre vermiş. Bu aslında maksimum süre, mümkün olan en kısa sürede düzeltmesi lazım. Son gününe kadar tutup, 60’ın üzerinde rektörü atayıp, istismar edip; son gün de aynı yasa maddesini tekrar getiriyorlar küfür eder gibi AYM’ye. Adeta, ‘Sizi ben atadım kardeşim. Benim burayı nasıl yapacağıma siz karar veremezsiniz. Kararınıza rağmen 9 ay yaparım, 9 ay sonra aynısını getiririm. Hadi 9 ay daha süre verin, kumda oynayın. Gözümde yoksunuz’ diyor.
AYM’nin 10 yıldır kullanmadığı yürütmeyi durdurma kararı verme imkanı var. Bizim AYM’den talebimiz, diğer taleplerimiz saklı kalmak üzere bu tip kendi kararını uygulamayıp -kadının soyadında yapmaya çalıştılar, büyük bir mücadeleyle geri çektirdik. Şimdi rektör atamasında yapıyor- aynısını getirerek... Anayasa’ya göre aynısını asla getiremez. Bu tip durumlarda yürütmeyi durdurmayı ver, bak bakalım bir daha yapabilir mi diyoruz. Bu iki konudaki düşüncelerimizi, hassasiyetlerimizi Sayın Başkan ve vekillerine anlattık. Tabii ki onların bu konuda ne düşündükleri, ne söyledikleri kararlarıyla birlikte öğreneceğiz. Hakimler kararlarıyla konuşurlar. Bu konuyla ilgili kendilerinden herhangi bir yorum, yaklaşım ne bize ne kamuoyuna açık şekilde beklemiyoruz ama meselenin Anayasa ihlali olduğunu bir kez daha söylüyoruz."
"Akılarınca CHP'yi tartıştırmaya çalışıyorlar"
Özel, açıklamasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Özel, partisinin 38’inci Olağan Kurultayı hakkındaki iptal davasının 30 Haziran’a ertelenmesiyle ilgili şunları söyledi:
"Duruşmayla ilgili ilk günden beri tutumum belli. Bu duruşmalar sonuç odaklı değil, süreç odaklı duruşmalar. CHP’yi tartıştırmaya, karıştırmaya çalışıyorlar kendi akıllarınca. O yüzden bu işlerin sürecinden istifade ediyorlar. Bu duruşmanın sonuç verip de herkesin gözü önünde olmuş bir kurultay, dünya kadar yalan -’1200 tane cep telefonu dağıtılmış’ dendi, hep birlikte toplanıp çıkardık- o gün de cep telefonlarımız sinyal verirken markası, modeli, nereden alındığı belliydi, bugün de belli. Bir tane ispat olmayan saçma sapan konularda 3-5 tane meczubun lafıyla süreç yönetiyor birileri. Yönetsinler. Mahkemeye, hakime, savcıya, onların tutumlarına bir şey diyecek değilim. Açıyor mahkemeyi, getiriyor meczupları dinletiyorlar, en sonunda hak yerini bulur. Ben bunun sonucundan endişeli değilim. Sürecinden istifade etmek isteyenler var, onun farkındayız. Biz bir kurultay daha yaptık aynı delegeyle. Geçerli oyların tamamını o delege verdi. Parti tarihinde ilk kez bir genel başkanın anahtar listesi delinmeden geçti, daha ne konuşuyorlar. O kurultayı tartışmaya açacak platform siyasette kalmadı artık. ‘Parti içinde kargaşa varmış’ diye göstermek için yapılmış bir hamle, çaba boşa çıkmıştır. Parti içinde karışıklık arayanlara Cumhuriyet, Sözcü, BirGün, Evrensel gibi muhalefete de eşit yaklaşan gazetelerde parti içinde bir karışıklık okuyamazsınız. Parti içinde karışıklığa meraklı olanlara Yeni Şafak’ı tavsiye ediyorum. Yeni Şafak’ın manşeti üzerinde tepinsinler. CHP’de bir karışıklık yok, geçerli oyların hepsini alan bir genel başkan var. Mehmet Şimşek’e önce satır aralarında, sonra sütun sütun odunla vurmuşlar. Yeni Şafak kimin? Desteği Sayın damada. Damat, Yeni Şafak eliyle, hem de laf sokarak kafasına kafasına vuruyor Mehmet Şimşek’in ve politikalarının. Parti içi karışıklığa meraklı olanlar için CHP eski cazip halini kaybetti, AKP’yi tavsiye ederim Yeni Şafak. Bunları oradan takip edin, ben öyle yapıyorum, çok haz alıyorum."
"Hukuk savaşını kaybediyorsun, psikolojik savaş açmışsın"
Özel, CHP’li çok sayıda ismin Ekrem İmamoğlu ile görüşmesinin engellendiğinin hatırlatılması konusunda da şunları söyledi:
"İl Başkanımızın, Sayın Mansur Yavaş’ın başvurularına uzun süredir cevap verilmiyor. Ayrıca orada bulunan Mehmet Ali Çalışkan İzmir Buca Cezaevi’ne nakledildi. Gittiğimizde hepsini ziyaret ediyorduk. Ona mani olmak için arkadaşların her birini bir başka cezaevine dağıtıyorlar görüşmeyelim, konuşmayalım diye. Onların moralman çökmelerini sağlamaya çalışıyorlar. Aile ziyaretlerini imkansızlaştırmaya, aralarına yüzlerce kilometre koymaya çalışıyorlar. Bir psikolojik harp yürütüyorlar. Tutukluluk bir tedbir ve istisna olması gereken bir tedbiri bir cezalandırma yöntemi olarak zaten kullanıyorsun. Demek ki hukuk savaşını kaybediyorsun, psikolojik savaş açmışsın. Çünkü iddianame hazırlanamıyor, başta söylenen büyük lafların altı boş çıktı, heybeden bir turp değil, boşluk çıktı. Bir şey çıkaramıyorlar, attıkları her iftira çöküyor. Artık makam şoförüne ‘Makamın sahibiyle neden telefon görüşmesi yapıyorsun her sabah’ sorularına, ‘Evden alacağım, telefon etmezse nasıl konuşacağız’ diyor. Makamın şoförüyle makam sahibinin telefon görüşmesini, özel kalem müdürünün telefon bağlamasını sorar hale geldiler. Özel kalem müdürünün bir yıl önce aldığı arabanın 3 yıl önce yurt dışına çıkışını soruyor. Komik hale düştüler. Böyle olunca hukuk rekabetini, hem de hukuk savaşında silahların eşitliği yokken, gizli tanıklar, yalan beyanlar havada uçuşuyorken ve biz bunları görmek istediğimizde göremiyorken ama onlar da hiçbir şeyi ispat edemiyorken, iddianame bile yazamıyorken psikolojik harp başlattılar. Vız gelir, tırıs gider. Büyük bir yanlış içindeler. Milletimize şikayet ediyoruz. Analar ziyaret etmesin diye yüzlerce kilometre öteye yollananlar... Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nı ziyaret etmek istiyor, ilk başlarda izin veriyordu, şimdi vermiyor, niye? Moral vermesin, üzülsünler, sıkılsınlar, dayanışma duygularından mahrum kalsınlar... Sonuna kadar arkalarındayız, hepsi çok güçlü duruyorlar, güçlü durmaya devam edecekler. Başları dik, alınları açık girdiler; başları dik, alınları açık çıkacaklar."
İktidara yakın medya kuruluşlarının yaptığı haberlere yönelik soruyu da yanıtlayan Özel, şunları söyledi:
"Nereden bakarsanız bakın AK Partililerin en çok takip ettiği, en büyük desteği aldığı, adeta Pravdaları, onların adına iftira atan, hakaret eden, onların adına hedef gösteren, onların adına her şeyi yapan, onların hedefinde olanların iktidarın hedefinde olduğu yerde hedefte bugün Mehmet Şimşek var. Geçen hafta Yeni Şafak’ın 2-3 manşetinde hedefte ben vardım, bu hafta Mehmet Şimşek var. Ben Mehmet Şimşek’in kurtulmak istediğini, istifa düşündüğünü, nereye gideceğini planladığını biliyorum. Onun gideceğine kesin gözüyle bakanlar, yerine kendilerini öneriyorlar. Yeni Şafak damadı işaret ediyor. Allah selamet versin, içlerinde bir şey tercih edecek halimiz yok. Millet CHP’yi tercih edince enflasyon tek haneli rakamlara inecek, işsizlik bitecek, en düşük emekli maaşı asgari ücret kadar olacak.
Sadece kendi gördüğü bir ahtapota milleti inandırmaya çalışıyor. Yanlış bir iş. Bir şeyi bir kişi görüyorsa bunun psikolojide bir adı var. Tek başına gördüğü ahtapota hiç kimseyi inandıramıyor. Kanıt olacak kanıt. Kanıt olmayıp da öyle söyleyerek söyleyerek inandıramaz. Konuşarak, anlatarak bir kişinin suçluluğunun ispatlandığı düzene, hukuk düzeni denmez. Ona tek kişi rejiminde yargının da bir kenara itildiği, suçluya da onun karar verdiği, suçsuza da onun karar verdiği bir düzen olur. Bu düzene bütün hukukçuların direnmesi gerektiğini düşünüyoruz. Tarih direnenleri de yazacak, direnmeyenleri de yazacak. Onun dışında Erdoğan her gün bir şey söylüyor. Biz Erdoğan’la vakit kaybetmeye kalkarsak Genel Merkezin, evimizin yolunu bulamayız. Biz milletimizle, milletin sorunlarıyla haşır neşiriz. Var gücümüzle çalışıyoruz. Enerjimiz bitmeyecek. Eylemlerimiz bitmeyecek. Mücadelemiz bitmeyecek. Ama onlar bu kötülükleri yaptıkça, artık bundan sonra her geçen gün biraz daha sinirlenecekler, biraz daha birbirlerine düşecekler. Eninde sonunda da iktidardan düşecekler.”
“Ara zam söke söke alınmalıdır”
Özel, asgari ücrette ara zam talebi için atacağı adımlar hakkında ise şöyle konuştu:
“Sabahleyin buraya gelmeden önce Özel Kalem Müdürlüğümüz bu randevuları planlamaya başladılar. Tabii ki muhataplarımızla, değerli konfederasyonlarla görüşmelerde bulunacaklar. Ama bu hafta içinde DİSK’i, TİSK’i, HAK-İŞ’i ve TÜRK-İŞ’i ziyaret takvimine bağlamayı ve bu hafta bitmeden bu ziyaretleri gerçekleştirmeyi ümit ediyoruz. Gelecek hafta da konfederasyonların dışındaki yapılarla, bir takım çalışmalar yapıp daha sonra talebi netleştireceğiz. Ve bunun bütün emekçiler tarafından sahiplenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü asgari ücretin aldığı zam, dört ayda erimiş durumda. Sekiz ay boyunca geçen seneden beter duruma düşecek emekçiler. Bunun kabul edilir bir tarafı yok. Bir büyük mücadele vermek gerekiyor. Konu sadece asgari ücret alanların değil, Türkiye’de asgari ücret zaten olmuş temel ücret. Toplumun yüzde 55’ini, doğrudan 60’ını ilgilendirdiği gibi emekçilerin, herkesin aldığı maaş da asgari ücrete göre pozisyonlanıyor. Asgari ücrete ara zam, emekçilerin hakkıdır söke söke alınmalıdır.”
(ANKA)