HÜSEYİN GÖKÇE/ANKARA
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğin “Denizlerle İlgili Kirletme Yasakları” başlıklı maddesine önemli bir cümle ekledi. Belirli derinlikte olmak şartıyla deniz altına moloz dökmenin önünü açan düzenlemeyle ilgili CHP PM Üyesi Dr. Baran Bozoğlu’ndan, “Hatay’daki kimyasal içeren molozların denize dökülme riski var” uyarısı geldi. Yönetmeliğin, “Hafriyat artıkları, moloz, arıtma ve proses artığı çamurlar ve benzeri atıkların bertaraf amacıyla deniz ve kıyı sularına boşaltımı yasaktır” şeklindeki fıkrasına, 250 metreden daha derine döşenecek borularla denizlere hafriyat atıkları ve moloz dökülebileceğine ilişkin hüküm eklendi. Yönetmeliğe eklenen hüküm şöyle: “Ancak korunan alanlar hariç denizlerimizin doğal anoksik tabakasında (derinliğin 250 m’den daha fazla olduğu alanlarda) tehlikesiz inorganik atıklar deniz tabanına döşenecek boru hattıyla taşınarak bertaraf edilebilir, sera gazı emisyonlarının azaltımı amacıyla yutak alan ve/veya depolama alanı olarak karbon depolanabilir.”
Düzenlemeyi EKONOMİ’ye değerlendiren, Çevre Mühendisleri Odası eski başkanı ve CHP PM Üyesi Dr. Baran Bozoğlu, hafriyat atıklarıyla molozların denize gömülmesinin önünü açan düzenlemenin açıkça deniz kirliliğini artıracak bir adım olduğunu söyledi.
Birçok tehlikeli atık denize verilebilir
Ekonomisi içinde turizmin payı önemli seviyedeki bir ülke olarak çok riskli bir adım atıldığını düşündüğünü dile getiren Bozoğlu, “Atığın niteliğinin inorganik tehlikesiz olarak ifade edilmiş olması, bu atıkların etkisi olmayacağı anlamına gelmemektedir. Ciddi bir kontrolsüzlük ve denetimsizlik ortamında bu düzenleme birçok tehlikeli atığı içeren atıkların denize verilmesine neden olabilecektir” diye konuştu. Bozoğlu, bunun Hatay gibi deprem bölgelerindeki içeriğinde kimyasal atıkları da barındırabilen yıkıntı atıklarının denize dökülmesine sebep olabileceğine dikkat çekerek, “ Bu düzenlemenin kim için ne için yapıldığı Bakanlık tarafından açıklanmalıdır” dedi.
Bozoğlu, “Yıkıntı atıklarının tekrar kullanımı ve ekonomiye kazandırılması mümkünken bu yolun tercih edilmediğini, kaynak /hammadde olarak değerlendirilebilecek bu atıkların denizleri kirletmesine neden olacak bir düzenlemeyle karşı karşıyayız” diye konuştu.