ŞEBNEM TURHAN
Türk lirası cinsi devlet tahvilleri son günlerde oldukça revaçta. Devlet tahvillerine yeniden yabancı ilgisinin artmasının yanı sıra önemli bir değişim hane halkı ve şirketlerde görülüyor. Merkez Bankası verilerine göre devlet tahvilleri portföyünü yazılı değer üzerinden hane halkları geçen yılsonundan bu yana yüzde 239, 19 Mart öncesinden bu yana ise yüzde 102 arttırdı. Finansal olmayan kuruluşlar yani şirketler de 19 Mart öncesinden bu yana yüzde 184, yılbaşından bu yana da yüzde 285,3 tahvil stoklarında artış gerçekleştirdi. Uzmanlar sıfır stopaj uygulanan tahvillere ilginin artarak devam edeceği görüşünde.
Merkez Bankası verilerine göre yazılı değer üzerinden TL cinsi devlet tahvillerinin büyüklüğü yıl başından bu yana yüzde 40,26 arttı. Bu artış İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınıp tutuklandığı 19 Mart ile yaşanan finansal sarsıntı sonrası ise yüzde 24,2 olarak belirlendi. Bankalar en yüksek seviyede TL cinsi devlet tahvilini elinde tutmaya devam ederken hane halkı ile şirketlerin tahvil portföyündeki değişiklik dikkat çekici oldu. Merkez Bankası verilerine göre hane halklarının TL devlet tahvil stoku yılbaşından bu yana yüzde 239,1, 19 Mart'tan sonra ise yüzde 102,2 artış gösterdi. Şirketler ise geçen yıl mayıstan bu yana azalttıkları TL cinsi devlet tahvillerine yeniden ilgi gösteriyor. Verilere göre yılbaşından bu yana şirketlerin devlet tahvili portföyü yüzde 285,3, 19 Mart'tan sonra ise yüzde 183,8 artış gösterdi
Şirketler toplam içindeki payını üçe katladı
Bu artışlar hane halklarının ve şirketlerin toplam tahvil stoku içindeki paylarının da büyümesini sağladı. Merkez Bankası verilerine göre hane halklarının TL tahvil stoku içindeki payı yüzde 2,82 seviyesine yükseldi. Bu oran yılbaşında yüzde 1,17 seviyesinde bulunuyordu. Ağustos ortasına kadar 1 puanın üzerinde bir artış sağladı hane halkının tahvil stoku içindeki payı. Şirketlerin çok daha düşük olmasına rağmen çok daha dikkat çekici bir değişimi var tahvil stoku içinde. Geçen yıl mayısta şirketlerin tahvil stoku içindeki payı yüzde 0,27 seviyelerine inmiş bu yılın başında ise yüzde 0,25'e kadar gerilemişti. Ardından gelen alımlarla ağustos ortasında şirketlerin devlet tahvilleri stoku içindeki payı yüzde 0,78'e kadar yükselmiş durumda.
En önemli motivasyon sıfır stopaj
Sipay Ödeme Hizmetleri Hazine Müdürü Eren Kuru, mart ayından sonra yurtdışında; tarifelerin netleşmesi, jeopolitik risklerin azalması, yurt içinde de siyasi haber akışının azalması, enflasyon tarafında beklentilerin piyasa katılımcıları ile birlikte konsensüs oluşmasının TL tahvillerde primlenmeye yol açtığını vurguladı. Faiz indirimlerinin devam etmesini bekleyen hem tüzel hem de bireysel yatırımcının para piyasası ve mevduattan tahvil tarafına kademeli geçiş yaptığına işaret eden Kuru, “Bireysel için en büyük etken, stopaj tabi. Tüzel yatırımcılar ise faiz indirimleri ile tahvillerden yüksek IRR yakalamak istemekte. İlerleyen dönemlerde pozisyonlanmalarda ağırlık artışı görebiliriz" diye konuştu. Öte yandan yabancının ise 19 Mart'tan bu yana yüzde 20, yılbaşından bu yana ise hala yüzde 4,2 portföy düşüşü gözleniyor. Analistler eylül ve ekimde yüklü itfaları bulunan Hazine’nin özellikle 2 ve 5 yıllık tahvillerine hem yerli hem de yabancıdan yoğun ilgi beklendiğine işaret ediyor.
Eylül ve ekimde faiz ödemeleri yüksek
Öte yandan Hazine’nin eylül ve ekimde yüklü itfaları bulunuyor. Eylül ve ekim aylarında sırasıyla 256.2 milyar TL ve 263.7 milyar TL tutarında iç borç itfasıyla Hazine yoğun bir borçlanma takvimiyle karşı karşıya kalacak. Hazine, eylülde 333 milyar TL ve ekimde 350.7 milyar TL borçlanmayı planlıyor ve itfalara ek olarak borçlanmayı yaklaşık 76.8 milyar TL ve 87.0 milyar TL artırıyor. Uzmanların verdiği bilgiye göre itfa yapısı, faiz maliyetlerinin mali yükünü vurgulamaya devam ediyor. Eylül ayında toplam 256.2 milyar TL'lik itfanın 201.9 milyar TL'si faizden oluşurken, ekim ayında 263.7 milyar TL'lik ödemenin 137.3 milyar TL'sini faiz oluşturuyor. Uzmanlara göre bu borç servis profili, Hazine'nin vadesi gelen hacmin üzerinde sürekli ihraç yapmasının nedenini açıkça ortaya koyuyor.
■ 2 ve 5 yıllık tahvil ihraçlarına yoğun ilgi
Hazine’nin borçlanma programına göre eylülde 2 ve 5 yıllık sabit kuponlu, 7 yıllık değişken faizli ve 4 yıllık TLREF endeksli tahvil ihaleleri yeniden açılacak ve ayrıca yeni bir 10 yıllık sabit kuponlu tahvil de piyasaya sürülecek. Ekim ayında ise, 2 ve 5 yıllık sabit kuponlu, 7 yıllık değişken faizli ve sukuk ile birlikte 4 yıllık TÜFE bağlantılı tahvilin ilk ihracıyla devam edilecek. Uzmanlara göre TÜFE bağlantılı tahvil ihracı, enflasyondan hâlâ endişe duyan yatırımcıların kullanabileceği enstrüman yelpazesini genişletirken, Hazine'nin fonlama tabanını da genişletiyor. Bu ihraç planlarının gevşemeye başlayan para politikasıyla uyumlu olduğunu söyleyen uzman tahvillere talebin artmasını da beklediğini kaydetti. Uzman 2 yıllık ve 5 yıllık sabit kuponlu tahvillerin büyük talep göreceğini vurguladı.