EKONOMİ/İSTANBUL
Merkez Bankası jeopolitik risklerin arttığı günlerde haziran Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizinde bir değişikliğe gitmeyerek sıkı duruşunu koruğu gibi TL’ye destek için de hemen ardından yeni makroihtiyati önlemler yayınladı. Son haftada artan döviz talebi ve jeopolitik gerginliklerin yaratabileceği yeni talebe karşı gelen makroihtiyati önlemler standart TL mevduatta bankalar için hedefleri yükseltti, 1 aydan uzun vadeli TLREF başta olmak üzere TÜFE ve ÜFE’ye endeksli mevduat yapılmasının önünü açtı.
Merkez Bankası’nın PPK sonrası geçen hafta cuma gece yarısı yayımladığı önlemler parasal aktarım mekanizmasını güçlendirmek ve Türk Lirası’na (TL) geçişi desteklemeyi amaçlıyor. Açıklanan önlemler şöyle:
* Gerçek kişi TL mevduat payı yüzde 60’ın altında olan bankalar için hedef oranlar artırılırken, yüzde 60 ile yüzde 65 arasında olan bankalara aylık 0,4 puan artış hedefi getirildi.
* Kur korumalı mevduat (KKM) hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranı yüzde 33’ten yüzde 40’a yükseltildi.
* KKM hesapları için belirlenen asgari faiz oranı politika faizinin yüzde 50’sinden yüzde 40’ına indirildi.
* KKM'den TL'ye geçiş hedefi kaldırılırken KKM'nin yenilenmesi ve TL'ye geçişine ilişkin toplam hedef korundu.
* 1 aydan uzun vadelerde de değişken faizli TL mevduat hesabı açılabilmesine imkân sağlandı. Ayrıca, TÜFE, ÜFE ve TLREF’e endeksli mevduat için zorunlu karşılık oranı tüm vadelerde yüzde 10 olarak belirlendi.
* Yabancı para mevduat için TL cinsinden tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık oranı yüzde 4’ten yüzde 2,5’e indirildi.
KKM’deki düşüş yavaşlamıştı
Uzmanlar Merkez Bankası’nın hamlelerinin hem dövize hem de para piyasası fonlarına karşı talebi düşürmeyi ve TL mevduata ilgiyi artırmayı hedeflediğini belirtti. Öncelikle artan gerçek kişi TL mevduat payı hedefleri gerçek kişilerin döviz talebine yönelik bir önlem olarak öne çıkarken kur korumalı mevduatın sonlanması ise yeni önlemlerle hızlandırılıyor. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerine göre 13 Haziran ile biten hafta itibariyle kur korumalı mevduat hesapları 517.5 milyar liraya indi ve toplam mevduatın yüzde 2,5’ine geriledi. Ancak son haftalarda KKM düşüşünde bir yavaşlama göze çarpıyordu. Bu hamle KKM’deki gerilemeyi hızlandırmayı hedefliyor.
Yeni makroihtiyati önlemlerde en dikkat çeken ise değişken faizli mevduat ve bu tür mevduata yönelik zorunlu karşılık avantajı oldu. Daha önce 2019’da özellikle kamu bankaları enflasyona endeksli mevduat ürünü çıkarmış bu ürünler 92-370 gün vadeli olarak açılıyordu. Ancak o dönemde hızla yükselen enflasyon bu ürüne ilgiyi yetersiz bıraktı.
2019’da değişken faizli ürün çıkmıştı
Merkez Bankası daha önce en az 3 ay vadeli olarak açılabilen bu tür mevduatın 1 aydan uzun süreli olarak yani daha kısa vadeli olarak açılmasına yönelik karar aldı. Bir de TÜFE ve ÜFE’nin yanında TLREF’e endeksli mevduat ürünü de çıkarılabilecek. Merkez Bankası bu tür mevduatların zorunlu karşılıklarını da her vadede yüzde 10 olarak belirledi. Standart TL mevduatta vadelere göre zorunlu karşılık oranları yüzde 10-17 arasında değişiyor. Kısa vadeli 1 aya ve 3 aya kadar vadeli TL mevduatta zorunlu karşılık oranı yüzde 17 seviyesinde. Değişken faizli mevduatlarda kısa vadede mevduat oranının yüzde 10 ile ayrışması bankacılık sektörünün bu avantajı kullanmak için ürünleri ön plana çıkarmasını sağlayabilir.
Uzmanlar Merkez Bankası’nın yeni hamleleriyle hem para piyasası fonlarından TL mevduata ilgiyi kaydırmayı hem de belirsizlik döneminde dövizde yaşanabilecek herhangi bir atakta faiz ve önlemlerin desteğiyle TL’yi güçlü kılmayı amaçladığına dikkat çekti.
■ Yılbaşından bu yana döviz mevduatı 14.5 milyar dolar arttı
Merkez Bankası yeni önlemlerindeki yabancı para mevduatlarda düşen zorunlu karşılık oranı ise normalleşme hamlesi olarak yorumlandı. Önlemin bankalarda döviz mevduat faizinde hareketliğe yol açabileceği belirtiliyor. Öte yandan Merkez Bankası verilerine göre bu yıl yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı parite etkisinden arındırılmış olarak 14.5 milyar doların üzerinde artış gösterdi. Yılbaşından bu yana yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatında yukarı yönlü hareketlenme vardı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınıp tutuklanmasıyla başlayan 19 Mart sarsıntısı sonrasında ise yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduat artışı hızlandı. Ancak mayıs sonunu takip eden üç hafta döviz mevduatı gerilese de 13 Haziran haftasında parite etkisinden arındırılmış olarak 2.9 milyar doların üzerinde yükselmesi dikkat çekti. İran İsrail geriliminin başlamasıyla birlikte döviz kurları hareketlendi, atakların başladığı ilk gün Merkez Bankası’nın yüklü döviz satışı yaşandı.