Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2026'da geçerli olacak asgari ücreti belirleme çalışmaları kapsamındaki 3. toplantısını gerçekleştirdi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığındaki toplantıya, hükümet ve işveren heyetleri katıldı.
İşçi kesimini temsil eden ve toplantılara katılmama kararı alan TÜRK-İŞ 3. toplantıda da yer almadı.
Toplantı sonrası Bakan Vedat Işıkhan açıklama yaptı.
Işıkhan, 1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olacak asgari ücretin net 28 bin 75 lira, brüt 33 bin 30 lira olarak belirlendiğini duyurdu.
Işıkhan, işverene verilen asgari ücret desteğinin de 1.000 liradan 1.270 liraya yükseltildiğini açıkladı.
Açıklamasında, bakanlık olarak çalışma hayatında sosyal diyaloğun bir gereği olarak tüm istişare mekanizmalarını aktif bir şekilde işlettiklerini belirten Işıkhan, hakem rolleri gereği hem işçi temsilcileri hem de işveren temsilcileriyle görüşmelerini kararlılıkla sürdürdüklerini söyledi.
Bu süreçte işçi konfederasyonları ve işveren temsilcileriyle de görüşüp, fikirlerini aldıklarını ve onları karar alma sürecine dahil ettiklerini vurgulayan Işıkhan, şöyle konuştu:
"Şartlar ne olursa olsun, nihai karar nasıl sonuçlanırsa sonuçlansın, bizim devlet olarak sosyal paydaşlarımızla iletişimi kesme, talep ve tekliflere kulaklarımızı kapatma lüksümüz bulunmamaktadır. Ortak hareket, uzlaşı ve istişare kültürü yaratan sosyal diyalogun çalışma hayatımızın sağlıklı bir şekilde sürdürülebilmesinin ön şartı olduğuna inanıyorum.
İşçilerimiz de işverenlerimiz de çalışma hayatımızın asli unsurlarıdır. Bugüne kadar ülkemizin ve milletimizin istikbali için nasıl birlikte çalışıp, birlikte alın teri döktüysek, Türkiye'yi, nasıl el ele verip birlikte büyüttüysek, bundan sonra da aynı birlik ve beraberlik ruhuyla aynı hedeflere yürümeye devam edeceğiz. Şunu unutmamalıyız ki bizler, karşı karşıya gelerek, zıtlaşarak değil ancak yan yana durduğumuzda, birlikte olduğumuzda, yol alabiliriz."
"Esas olan, yapılan artışların etiketlerde eriyip gitmemesidir"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde AK Parti olarak 23 yıldır Türkiye'yi her şartta büyütme, her koşulda ayakta tutma vizyonuyla yol yürüyen bir yönetim anlayışına sahip olduklarını ifade eden Işıkhan, şunları kaydetti:
"Bu ülke çok kısa süreler içinde ekonomik saldırılar, büyük depremler yaşadı, dünya çapında pandemi yaşadı, küresel krizler yaşadı, bölgemizdeki savaşların, enerji krizlerinin ve tedarik zinciri kırılmalarının tam ortasında kaldı. Ancak şunu açık ve net bir şekilde ifade etmek istiyorum, bunca musibete rağmen, bugün her alanda büyük bir oranda toparlanmayı yaşıyoruz. Türkiye büyüdükçe, güçlendikçe, ekonomisi sağlamlaştıkça, her zaman olduğu gibi bundan en büyük faydayı da elbette vatandaşlarımız görecektir. Geçmişte nasıl olduysa, bundan sonra da her iyileşme, her ilerleme, her büyüme ve kalkınma, vatandaşımıza refah artışı olarak dönmeye devam edecektir. Bu bizim en temel anlayışımız, en temel yaklaşımımızdır. Asgari ücrette de diğer meselelerde de esas olan, yapılan artışların çarşıda, pazarda, market raflarında, etiketlerde eriyip gitmemesidir. Yapılan artışlarla vatandaşımızın satın alma gücünün korunması ve yaşam kalitesinin geliştirilmesini hedeflemekteyiz."
"Muhalefetin popülist yaklaşımlarını da ciddiye almadık"
"Biz popülist değiliz. Hiçbir zaman muhalefetin popülist yaklaşımlarını da ciddiye almadık." diyen Işıkhan, "Biz işimize baktık, çalıştık ve projelerimizle, eserlerimizle vatandaşlarımızın ihtiyaçlarına en uygun, en reel politikaları geliştirdik ve hayata geçirdik." ifadelerini kullandı.
AK Parti olarak 23 yıldır günü kurtaran değil, geleceği inşa eden bir anlayışla hareket ettiklerini vurgulayan Işıkhan, şöyle devam etti:
"Türkiye Yüzyılı'nı emeğin kıymet gördüğü, çalışanın hakkının korunduğu, büyümenin tabana yayıldığı bir yüzyıl yapmakta da kararlıyız. Bakanlık olarak gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmalarımızda, hedef ve önceliklerimizde, Türkiye'nin küresel dönüşümde güçlü, rekabetçi, üretim odaklı ve aynı zamanda 'kimseyi dışarıda bırakmayan' bir çalışma hayatı vizyonu inşa etme çabamız vardır. İşgücü piyasalarımızı daha dayanıklı kılacak, sosyal koruma ve sosyal güvenlik sistemimizi yarınlara hazırlayacak, çalışanlarımızın beceri dönüşümünü hızlandıracak politikaları hazırlama ve uygulama noktasında, bunu bir mecburiyet olarak görüyoruz."
"Kararın dengeyi gözetecek nitelikte olması için yoğun çaba harcadık"
Bakanlık olarak çalışma hayatının tüm ekosistemini daima değişen şartlara uyum sağlayan, ihtiyaçlara hızla cevap verebilen, dinamik ve güçlü bir yapıya oturtmak için kararlı bir şekilde çalıştıklarını belirten Işıkhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biliyoruz ki Türkiye'nin yarınları ancak bugünün, emek ve üretim gücünü, daha nitelikli hale getirerek güvence altına alınabilir. Bu anlayışla, asgari ücrette de çalışanlarımızın hakkını ve emeğini enflasyona ezdirmeyecek, işverenlerimizi mağdur etmeyecek en doğru ve en makul, ortak noktada fikir birliğine varmak, sadece mali kazanımlar için değil, aynı zamanda toplumsal barış ve dayanışma şuurumuz bakımından da hayati bir öneme sahiptir. Burada temel hedefimiz işçilerimizi de işverenlerimizi de memnun edecek, bir denge seviyesinin tespit edilmesidir. Bu sebeple bugün açıklayacağımız kararın bu dengeyi gözetecek nitelikte olması için yoğun çaba harcadığımızı özellikle vurgulamak isterim. Bu süreçte olumlu yaklaşımları dolayısıyla tüm sosyal paydaşlarımıza teşekkür ediyorum. Komisyon çalışmalarımıza görüş ve tavsiyeleriyle katkı veren, destek olan tüm sendikalarımıza, kurumlarımıza ve ilgili bakanlıklarımıza, çalışmaların sağlıklı bir şekilde icra edilmesini sağlayan komisyon üyelerimize ve süreci anbean takip eden basın mensuplarına, süreç boyunca diyalog halinde olduğumuz işçi konfederasyonlarımıza da teşekkür ediyorum. Sosyal diyalog sürecinde, Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda işveren kesimini temsil eden ve toplantıya aktif bir şekilde görüş ve önerilerini dile getiren TİSK'e, kıymetli başkanı Sayın Özgür Burak Akkol'a teşekkür ediyorum. Güçlü iradeleriyle gece gündüz demeden çalışan, her koşulda ülkemizin ve milletimizin geleceği için arkamızda duran, bizleri destekleyen ve yolumuzu açan Saygıdeğer Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a, tüm emekçiler adına huzurlarınızda şükranlarımı sunuyorum."
"Asgari ücreti geçtiğimiz yıla göre yüzde 27 oranında artırmış oluyoruz"
Bakan Işıkhan, 2026 yılı için geçerli olacak asgari ücretle ilgili şu bilgileri verdi:
"1 Ocak 2026 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere net asgari ücret 28 bin 75 lira, brüt asgari ücret tutarı ise 33 bin 30 lira olarak belirlenmiştir. Yaptığımız bu artışla asgari ücreti geçtiğimiz yıla göre yüzde 27 oranında artırmış oluyoruz. Asgari ücrette 2002 yılına göre nominal olarak 171 kat, reel olarak ise yüzde 251'lik artış sağlamış bulunuyoruz. Ayrıca, geçtiğimiz yıl 1.000 lira olarak uyguladığımız asgari ücret desteğini önümüzdeki yıl 1.270 lira olarak uygulamaya devam edeceğiz. Yeni ücret ile birlikte çalışanlarımızı enflasyona ezdirmeme sözümüzün arkasında olduğumuzu bir kez daha vurgulamak isterim. Devletimiz, tüm kurum ve kuruluşlarıyla işçimizin, işverenimizin ve vatandaşımızın yanında olmaya devam edecektir. Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Türkiye Yüzyılı'nı yatırım-üretim-istihdam vizyonumuzla şekillendirmeye devam edeceğiz. Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da çalışma hayatının tüm ihtiyaçlarını paydaşlarımızla istişare, ortak akıl ve güç birliği içerisinde karşılamayı sürdüreceğiz. Yeni asgari ücretin çalışan, üreten ve büyüyen ülkemiz için ve aziz milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum."
Toplantıda, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol da yer aldı.
(AA)