ŞEBNEM TURHAN
Merkez Bankası ekim ayı Para Politikası Kurulu toplantısında yüzde 40,5 olan politika faizini 100 baz puan indirerek yüzde 39,5’e çekti. Piyasa anketlerinde beklenti 150 baz puan seviyesinde bulunuyordu. Merkez Bankası ayrıca gecelik vadede borç verme faiz oranını yüzde 43,5’ten yüzde 42,5’e, gecelik vadede borçlanma faiz oranını ise yüzde 39’dan yüzde 38’e indirdi. Uzmanlar 100 baz puan indirimin çok bir anlamı olmayacağını dile getirirken PPK metninin risklerin arttığına dikkat çekmesi dezenflasyon sürecinin yavaşladığını belirtmesine rağmen indirim yapılmasını şaşırtıcı buldu. Ayrıca PPK metninde eylülde olduğu gibi enflasyon görünümünün ara hedeflerden belirgin biçimde ayrışması durumunda para politikası duruşunun sıkılaştırılacağı yer aldı. TL varlıkların PPK kararına belirgin bir tepkisi ise olmadı.

Dezenflasyon sürecinin yavaşladığı metne girdi
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu yükselen eylül ayı enflasyonu ve artan döviz eğilimi gölgesinde ekim ayı kararını açıkladı. Piyasa her ne kadar 150 baz puan indirim beklentisini dile getirse de pas geçilme ihtimali daha kuvvetli idi. Merkez Bankası PPK’da 100 baz puan ile 150 baz puan beklentinin altına indi buna karşılık risklere daha çok dikkat çektiği şahin bir metin yayınladı.
Metinde enflasyon paragrafı tamamen değiştirildi. PPK metninde enflasyonun ana eğiliminin eylül ayında yükseldiği belirtilerek “Son döneme ait veriler talep koşullarının dezenflasyonist düzeyde olduğuna ancak dezenflasyon sürecinin yavaşladığına işaret etmektedir. Başta gıda olmak üzere son dönem fiyat gelişmelerinin enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları kanalıyla dezenflasyon süreci üzerinde oluşturduğu riskler belirginleşmiştir” denildi. Uzmanlar çok kaygılı ve risklere dikkat çeken bir metin olduğunu bu paragraf okunduğunda 100 baz puan indirim yapıldığının değil ya pas geçildiği ya da faiz artırıldığının anlaşılacağına işaret ederken indirim ile metni tutarsız bulduklarını dile getirdi.
Önümüzdeki süreç için tek sinyalin ise eylül metninde “Adımların büyüklüğü, enflasyon görünümü odaklı, toplantı bazlı ve ihtiyatlı bir yaklaşımla gözden geçirilecektir” şeklinde yer alan cümlenin “Adımların büyüklüğü, enflasyon görünümü odaklı, toplantı bazlı ve ihtiyatlı bir yaklaşımla gözden geçirilmektedir” olarak değiştirilmesi olduğunu söyleyen uzmanlar bunun da çok net bir sinyal vermediğine işaret etti.
7 Kasım'daki Enflasyon Raporu toplantısı önemli olacak
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan ve başkan yardımcıları 7 Kasım’da yılın son Enflasyon Raporu toplantısında soruları yanıtlayacak. Uzmanlar bu toplantıda Başkan Karahan’a faiz indirim gerekçelerinin sorulacağını ve metin ile kararlar arasında piyasaya göre yaşanan tutarsızlıkların dile getirileceğini vurguladı.
PPK metninde eylül ayında olduğu gibi fiyat istikrarı sağlanana kadar sürdürülecek sıkı para politikası duruşunun talep, kur ve beklenti kanalları üzerinden dezenflasyon sürecini güçlendireceği belirtilerek “Kurul politika faizine ilişkin atılacak adımları; enflasyon gerçekleşmelerini, ana eğilimini ve beklentilerini göz önünde bulundurarak ara hedeflerle uyumlu biçimde dezenflasyonun gerektirdiği sıkılığı sağlayacak şekilde belirleyecektir. Adımların büyüklüğü, enflasyon görünümü odaklı, toplantı bazlı ve ihtiyatlı bir yaklaşımla gözden geçirilmektedir. Enflasyon görünümünün ara hedeflerden belirgin bir biçimde ayrışması durumunda, para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır” denildi.
Ayrıca makroihtiyati önlemlerin değiştirilmeyeceğine ilişkin mesaj da “Kredi ve mevduat piyasalarında öngörülenin dışında gelişmeler olması halinde parasal aktarım mekanizması ilave makroihtiyati adımlarla desteklenecektir. Likidite koşulları yakından izlenmeye ve likidite yönetimi araçları etkili şekilde kullanılmaya devam edilecektir” ifadeleri korunarak verildi.
UZMANLAR PPK KARARINI NASIL YORUMLADI?
"100 baz puan indirim bir şeyi değiştirmez"
■ TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Özatay: Merkez Bankası’nın faizi 100 baz puan, 150 baz puan indirmiş veya sabit tutması bir şey fark ettirmeyecekti çünkü program çok eksik. Saf para politikası açısından baktığımızda 11 Eylül’deki PPK metninde politika faizine ilişkin kararların enflasyon gerçekleşmeleri, ana eğilim ve beklentiler göz önünde bulundurularak ara hedeflere uyumlu şekilde belirleneceği yer almıştı. Eylülde enflasyon yükseldi, enflasyon açıklandıktan sonra yayımladığı aylık değerlendirmesinde ana eğilim eylülde yükseldi ancak üç aylık ortalamalarda sınırlı kaldı dedi. Ayrıca piyasa katılımcılar anketinde 2026 sonu enflasyon beklentisi 2 puan artmış durumda. Henüz reel sektör beklentisi yok o da ya sabit kalacak ya da artacak. Bu çerçevede saf para politikası açısından faizi düşürmüyor olması lazımdı. Ama 100 baz puan indirimin bir şey değiştirmeyeceğini düşünüyorum. Bundan sonra önemli olan 2026 enflasyonu o da yüzde 16 ve görünen yüzde 16’ya gittiğini göstermiyor.
"100 baz puan indirimle negatif sinyal vermek anlamsızdı"
■ TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Doç. Dr. Atılım Murat: Merkez Bankası’ndan 100 baz puan indirim geldi ama kredi muslukları kapalı kalacağı için 100- 150 baz puan indirim veya sabit bırakılmasının çok bir önemi yok. PPK metninin tonu çok temkinli, dezenflasyon sürecinin yavaşladığı metne girmiş, risklerin belirginleştiği belirtilmiş. Yani metinde iyimserlikten uzaklaşma var. Küresel gelişmeler ve orta vadeli program vurgusu çıkarılmış sadeleştirilen metin para politikası odaklı iç dinamiklere dönmüş. Enflasyonun yeniden yükseldiği açık bir biçimde belirtilmiş ve en bariz değişiklik bu. Ekimde öncü göstergeler iyi sinyaller vermiyor. Yüzde 3 ekim enflasyonu yaşanabilir. Görünen o ki yılsonu için yüzde 32-33 enflasyon gerçekleşecek. Kredi muslukları kapalı kalacakken 100 baz puan indirimin ile negatif sinyal vermenin anlamlı yoktu. Aralık toplantısını konuşmak için erken ama ekim enflasyonu yüzde 3, kasım daha pozitif gelirse bir bakmışsınız 250 baz puan indirim gelmiş. Merkez Bankası şu şahin PPK metnine 100 baz puan indirim yapabiliyorsa aralıkta olumlu gelişmelere bakarak çok rahat şekilde indirime devam edebilirler. Eylül enflasyonu yüksek gelmiş, ekimde yüksek gelmesi bekleniyor, böyle şahin metin var 100 baz puan indirim yapılıyor. Görünen o ki aralıkta da indirim gelecek.
"Artan risklere rağmen indirime devam edildi"
■ QNB Baş Ekonomisti Erkin Işık: PPK metninde, enflasyonun ana eğiliminin eylül ayında yükseldiğine ve dezenflasyon sürecinin yavaşladığına dikkat çekilmektedir. Ayrıca, enflasyon beklentileri ile fiyatlama davranışlarının dezenflasyon süreci üzerinde oluşturduğu risklerin belirginleştiği ifade edilmektedir. Bu risklere yönelik vurgu, önceki metne kıyasla güçlenmiştir. Artan bu risklere rağmen TCMB, önceki toplantıya göre daha düşük oranda da olsa faiz indirim sürecine devam etmeyi tercih etmiştir. Bununla birlikte, metindeki ifadeler makro ihtiyati çerçevede herhangi bir değişikliğe gidileceğine dair bir sinyal içermemektedir. Bir sonraki PPK toplantısı 11 Aralık tarihinde yapılacaktır. Bu toplantıdaki kararda, enflasyon eğiliminin ve beklentilerin son dönemde olduğu gibi yükselmeye devam edip etmemesi, talep koşullarının yavaşlayıp yavaşlamaması ve döviz satışlarının sürüp sürmemesi belirleyici olacaktır. Ayrıca, yıl başında yapılacak asgari ücret artışı ile kamu fiyat ayarlamaları da enflasyon eğilimleri açısından önemli olacaktır; ancak bu unsurların PPK öncesinde netleşme olasılığı düşüktür. Bu görünüme rağmen faiz indirimlerine devam edilmesi, önümüzdeki senenin iddialı enflasyon hedefi üzerindeki riskleri daha da arttıracaktır.
"Beklentileri ve eylemleri arasındaki bağlantılar kopuyor"
■ Nurol Portföy Yönetim Kurulu Danışmanı Altuğ Özaslan: TCMB, son PPK metni ile gündem olan “Enflasyon görünümünün ara hedeflerden belirgin bir biçimde ayrışması durumunda, para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır” cümlesi ile beraber bu toplantı metninde ifade edilen dezenflasyon süreci yavaşlamıştır ve riskler belirginleşmiştir sözlerine tezat bir şekilde 100 baz puan indirime gitti. Açıkçası ben bu indirimi sözler ile eylemler arasında açıklanmaya muhtaç bir tezatlık olarak okuyorum ki bugünkü karar TCMB’nin kredibilitesi ve bağımsızlığına dair bazı şüphelerin yeniden gündem olmasına sebep olabilir. Reel sektör açısından ve hem TL hem de YP cinsi şişen likit varlık stoğu üzerinden bakarsak ise faiz indiriminin yapılması makul bir adımdır. Büyüme kompozisyonu içerisindeki mevcut talep görünümü itibariyle ise faiz indirimini açıklamak çok zor. TCMB’nin yılın son enflasyon raporunda büyüme ve çıktı açığı konusunda piyasaya detaylı bir açıklama yapması şart oldu çünkü piyasanın gördüğü ve gözlemlediği veriler ile TCMB’nin beklentileri ve eylemleri arasındaki bağlantılar kopmaya başladı. Son olarak ise metinde geçen bir cümle sebebiyle her toplantıda faiz indirimi olacağını algıladım.
"İndirimler 2026 ortasına kadar her toplantıda devam edecek"
■ EMCAP Advisory Yönetici Ortağı Dr. İnanç A. Sözer: TCMB, bugünkü toplantısında politika faizini piyasa beklentilerinin de altında, 100 baz puanlık bir indirimle yüzde 39,50’ye çekerek, enflasyonla mücadelede kredibilite kazanmayı hedeflediği mesajını verdi. Faiz koridoru genişliğinin ve faiz dışı politika araçlarının aynı seviyede bırakılması, ayrıca son haftalarda rezerv birikimi yerine TL’yi değerlendirmeye öncelik verilmesi, TCMB’nin aslında enflasyonu düşürme konusunda güçlü bir endişe taşımadığına işaret ediyor. Bunun için TL'deki değer kaybının, eylülden beri olduğu gibi uzunca bir müddet daha, önceki aylardan da sınırlı değer kaybedeceğini tahmin ediyoruz. Ilımlı büyüme görünümü, sıkı makroihtiyati duruş ve destekleyici maliye politikalarının etkisiyle enflasyonun yılsonunda hâlen yüzde 30’un altında kalacağını öngörüyoruz. Bu nedenle, TCMB’nin her toplantıda faiz indirim miktarının değişebileceği yönünde sinyal vermesi makul karşılanabilir. Faiz indirimlerinin miktarı, toplantı tarihine kadar olan enflasyon gelişmelerine bağlı olarak farklılık gösterebilse de, sürecin önümüzdeki yılın ortasına kadar her toplantıda devam etmesini bekliyoruz. Zira mevcut makroekonomik dinamikler ve küresel ölçekte devam eden destekleyici koşullar dikkate alındığında, enflasyonun önümüzdeki yıl ortasında yüzde 25’li seviyelere gerilemesi olası görünmektedir.
Yatırımcı nezdinde farklı bir durum oluşturmaz
■ Deniz Yatırım Strateji ve Araştırma Genel Müdür Yardımcısı Orkun Gödek: Politika faizinin konsensüse paralel şekilde indirilmesini, ‘negatif sürpriz etkisine izin verilmemesi’ ve fiyatlama şokunun oluşmaması açısından piyasalar ve beklenti yönetimi nezdinde olumlu karşılıyoruz. Politika metni duyurusunda yaptığımız inceleme, TCMB yönetiminin gıda fiyatlarındaki yükselişi açık şekilde ortaya koyduğu, bununla birlikte talep koşullarını ‘dezenflasyonist’ olarak tanımlamaya devam ettiği. Bu, son dönem içerisinde Başkan Karahan’ın yaptığımı sunumlardaki yaklaşım ile paralel bir söylem olduğundan, bunu da sürpriz olarak değerlendirmiyoruz. Özellikle ABD’de gerçekleştirilen sunumda data setinin okunmasına yönelik yapılan değerlendirmeler ile uyumlu. Ancak, Kurul, dezenflasyon sürecinin yavaşladığını ise metin içerisinde bulundurmuş. Son olarak, başta gıda olmak üzere son dönemdeki gelişmelerin enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışlarının dezenflasyon süreci üzerinde oluşturduğu riskleri ise ‘belirgin’ olarak ifade edilmiş. 100bp’lık indirim adımının beklenti yönetiminde önemli bir sorun teşkil edeceği kanaatinde değiliz. Herhangi bir bozulmaya yol açmayacaktır. Öte yandan benzer şekilde reel kesim üzerindeki finansman giderlerini de hafifletici etkisi olmasını beklemeyiz. Bu nedenle 4Ç finansallarında önemli bir değişim olmayacağı şeklindeki düşüncemizde güncelleme ihtiyacı söz konusu değil. Keza bankacılık sektörü finansallarındaki toparlanma sürecinin de devam etmekle birlikte yavaşlaması halihazırda değerlendirilen bir seçenek olduğundan burada da değişim ihtiyacı bulunmuyor. Fiyatlamalar cephesinde, faiz indirim adımının daralma ihtimali eylül enflasyonunun açıklandığı günden bu yana sert şekilde pozisyon değişimlerine zemin hazırladığından, yatırımcı nezdinde farklı bir durum oluşmasını beklemeyiz. Aksine, enflasyonla mücadelenin ön planda tutulması ve makro istikrarın listenin ilk sırasında yer alması, güveni tazeleyici unsurlar konumunda. Bu nedenle, fiyatlamaların bir noktadan sonra kendi içerisinde dengelenmesini beklemek yanlış olmaz. Aralık ayında da 100bp faiz indirimi ile yılı politika faizinde yüzde 38 seviyesinde kapatacağımıza dair düşüncemizi muhafaza ediyoruz.
"Faiz indirim döngüsünün duraklatılması masada"
■ Kuveyt Türk Yatırım Araştırma Direktörü Kutay Gözgör: TCMB Para Politikası Kurulu, ekimde politika faizini 100 baz puan indirerek yüzde 39,5 seviyesine düşürse de bu adımın aksine karar metni "şahin" sinyallerle yer verildi. Eylül metninden farklı olarak, ekim metninde enflasyonun ana eğiliminin "yükseldiği", dezenflasyon sürecinin "yavaşladığı" ve risklerin artık "belirginleştiği" net bir şekilde ifade edildi. Metindeki en kritik değişiklik ise, indirim adımlarının büyüklüğünün "gözden geçirilecektir" yerine "gözden geçirilmektedir" şeklinde güncellenmesi oldu. Bu değişiklik, Kurul'un faiz indirim döngüsünü yavaşlatmayı halihazırda aktif olarak değerlendirdiğini gösteren güçlü bir sinyal olarak öne çıkıyor. Bu yeni şahin ton ve veri odaklı yaklaşım, aralık ayındaki yılın son toplantısı için kararı doğrudan enflasyon verilerine bağlamış durumda. Toplantıya kadar alınacak olan ekim ve kasım ayı enflasyon verileri belirleyici olacak. Eğer bu iki veri, Merkez Bankası'nın "belirginleştiğini" vurguladığı risklerin aksine ılımlı bir seyir izler ve ana eğilimde bir miktar iyileşme sinyali verirse, Kurul'un düşük miktarlı (100 baz puan gibi) bir indirim adımına daha yer açması mümkün olabilir. Ancak verilerdeki bozulma devam ederse, ekim metninde sinyalleri verilen faiz indirim döngüsünün "duraklatılması" seçeneği masadaki en güçlü ihtimal olacaktır.