Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi’nin (IICEC) “Ekonomik Büyüme ve Enerji: Geleceğin Ekonomisini Şekillendirmek” temasıyla düzenlediği IICEC Konferansı’ndaki konuşmasında, Türkiye ekonomisi ve küresel ekonomi hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Enflasyonda beklendiği kadar düşüş yaşanmadığı eleştirilerine yanıt veren Şimşek, “Yılı yüzde 44-45 ile kapatırsak, 20 puana yakın düşüş olacak ve bu kötü bir düşüş değil” değerlendirmesini yaptı. Enflasyon beklentilerine ilişkin reel sektöre eleştiri yönelten Şimşek, “Piyasa, hane halkı, reel sektör beklentilerine önem veriyoruz. Reel sektöre diyoruz ki 12 ay sonra enflasyon ne olacak? ‘Yüzde 48 olacak’ diyor. Zaten yılsonu yüzde 44. Reel sektörün bu şekilde düşünüyor olması gerçekten manidar” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin dezenflasyon üzerinden daha verimli, daha rekabetçi bir ekonomiye kavuşacağını ifade eden Şimşek, “Bunun için yapmamız gereken şey OVP’yi kararlılıkla uygulamak; özel sektörün yapması gereken şey bizim aslında söylediklerimizi dikkate almanız. Maalesef 2024’te özel sektörün bizim söylediklerimizi çok dikkate aldığı kanısında değilim” dedi.
■ Mehmet Şimşek’in konuşmasından satır başları
Biliyorum vatandaşımızın hayat pahalılığından şikayeti var, sanayicimizin bazı şikayetleri var, merak etmeyin sizleri duyuyoruz, sorunları biliyoruz, ihmal etmiyoruz. Kısa vadede ekonomide geçici bir yavaşlama var ama uzun vadede hiçbir tereddüt yok.
- Yapısal dönüşüm bizim için olmazsa olmaz çünkü para politikasının, mali politikasının sınırları var. Onların belli bir noktaya kadar katkısı var ama kalıcı sonuç elde etmek için yapısal dönüşüm elzemdir.
- Bazı kritik yönetilen fi yatların enflasyon ile güncellenip güncellenmeyeceği hususunu değerlendiriyoruz, hepsini değil, bazı kritik (kalemleri) örneğin akaryakıtı düşünüyoruz.
- Orta vadede yapısal dönüşümle cari fazlaya geçebiliriz. Rezerv konusu geçen sene büyük bir endişe konusuydu artık bir endişe konusu olmaktan çıktı çünkü Türkiye’nin net rezervi 50 milyar dolar civarına geldi.
- Piyasalara şu mesajı verebilirim, bizim net bir şekilde ne üstü örtük ne de açık bir kur hedefimiz yok, bizim bir kur hedefimiz yok, olamaz da zaten.
- Bu sene çok ciddi bir fon akışı oldu, 110 milyar dolar döviz almak zorunda kaldık, buna rağmen yönettik. Bu kolay değil, fon akışını yönetmek apayrı bir şey beceri setini gerektiriyor, Merkez Bankası iyi bir iş çıkarttı. Kur korumalı mevduattan da çıkıyoruz, 110 milyar dolar azalttık, buradan da çıkış devam edecek. TL’ye güven arttı.
- Türkiye’de ciddi bir enflasyon sorunu var, hayat pahalılığı sorunu var ama zaten bu programın en temel hedefi fi yat istikrarını sağlamak. Bunun için para politikası, maliye politikası, yapısal politikalar, gelirler politikası, yönetilen yönlendirilen fiyatlar noktasındaki politikaların hepsi 2025 yılında dezenflasyonu destekleyici olacak.
- Büyük resme bakarsanız dezenflasyon başladı, devamı da gelecek.
- Biz bu konut arzını artıracağız ve vatandaşımızın makul bir değer üzerinden ev kiralamasının ve ev sahibi olmasının önünü açacağız.
- Ticaret (dünya ekonomisinde) büyümenin motorudur. Bu motorlardan bir tanesi eskisi kadar güçlü çalışmıyor. Özü bu.