MERVE YİĞİTCAN
Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından imalatçı KOBİ’lere yönelik açıklanan 30 milyar TL’lik kredi paketinin koşulları iş dünyasında hayal kırıklığı yarattı. Geçmiş KGF uygulamalarından farklı olarak pakete ilişkin standart bir faiz oranı açıklanmazken, maliyet bankaların kararına bırakılmış durumda. Paket kapsamında kullandırılacak kredinin faizi sabit olmak koşuluyla yüzde 49 ila yüzde 51 arasında değişirken, ilave masraflarla toplam maliyet yüzde 51-54 bandına ulaşıyor. Şu anda ticari kredi maliyetinin yüzde 53-55 bandında olduğu düşünüldüğünde, son KGF’nin maliyet tarafında nefes aldırmayacağını dile getiren iş dünyası temsilcileri, bu haliyle paketin sadece bankalarda teminatı biten işletmelere rahatlık sağlayabileceğini ifade ediyor.
Yanı sıra TCMB’nin, düşük gelen mayıs enflasyon verisinin ardından fonlama faizini mevcuttaki yüzde 49 seviyesinden kademeli olarak yüzde 46’ya kadar indirmesi neticesinde fiilen faiz oranlarının da aşağı çekileceği düşünüldüğünde ve piyasaların da temmuz ayında politika faizinde 250-300 baz puan indirimi fiyatladığı hesaba katıldığında şu anda sabit faizli olarak sunulan KGF kredisi maliyeti, önümüzdeki günlerde ticari kredi faizinin de üzerine çıkabilir. Bu ihtimaller de, reel sektörde “Paketin hiçbir anlamı kalmıyor” yorumlarına neden oldu.
EKONOMİ’nin elde ettiği bilgilere göre, 30 milyar TL’lik KGF paketinde tanımlanan KOBİ destek kredileri bankalara düşmeye başladı. Azami 6 ay anapara ödemesiz olacak şekilde 24 ay vadeli olarak sunulan işletme sermayesi kredisinin nakit çekime ve para transferine kapalı olacağı, sınırlandırılmış bir hesapta tutulup ticari banka kartlarına yükleneceği, fatura karşılığı kullandırılacağı öğrenildi. Aynı zamanda kredi kullanmak isteyen firmalarda, vergi borcu olmaması şartı da aranacak.
Eroğlu: Borcu döndürme kredisi gibi oldu
TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayi Meclisi Başkanı Yavuz Eroğlu ise paketle ilgili beklentinin yüksek enflasyonla mücadele kapsamında sıkılaşmış piyasada firmalara nefes aldırması şeklinde olduğunu, ancak söz konusu koşullarda, tam olarak da sıkılaşma çerçevesinin içine oturtulmuş bir paketle karşı karşıya olunduğunu ifade etti. Bu kredinin işini büyütmek isteyen firmalardan ziyade durumu gerçekten çok kötü olan firmalara yarayabileceğini dile getiren Eroğlu, “Şu anda bu paket, krediye ulaşmada maliyetine bakmaksızın paraya çok ihtiyacı olan firmalara, teminatı bitmişlere kefaleti KGF’nin sağladığı bir krediye benzedi. Gerçekten dönmesi sorunlu firmalara, borcu döndürme kredisi gibi olmuş” değerlendirmelerinde bulundu.
Fayat: Maliyet avantajı yok
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan TOBB Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sanayi Meclisi Başkanı Şeref Fayat, bu haliyle paketin beklenen maliyet avantajını oluşturamadığını, sadece teminat kaldıracı gibi göründüğünü ifade etti. “Şu anda sektörler çok sıkıştı” diyen Fayat, “Pakette belirlenen limit zaten çok azdı; şube başına oldukça düşük kalıyordu. Şu anda piyasa faizinin çok altında bir maliyeti olmayacağı için en azından toplam kredi limitinin artırılması gerekiyor. Böylece teminat sorunu yaşayan daha fazla şirket faydalanabilir. Zira şu an açıklanan limit ancak bizim sektörü yani hazır giyimi kurtarabilir” ifadelerini kullandı.
■ Önel: Bu koşullarla can suyu olmaz
İstanbul Tüccarlar Kulübü Başkanı İlker Önel de, “Bu koşullarda can suyu olabilecek bir KGF paketi olmadığı anlaşılıyor” derken, zorlu bir dönemden geçen piyasada maliyet ve kullandırım şekli açısından bir avantaj sağlamayacağına işaret etti. Önel, “Paket ilk açıklandığında nefes alırız, dedik; ancak beklenen nefes olmayacak. Çoğu şirket bu KGF’yi biriken personel ve kira ödemeleri için kullanmak istiyordu. Ancak firmanın SGK ya da başka vergi borcu olmaması gerekiyor. Bir de POS üzerinden ticari kartlara yüklenecek. Ancak biz hammaddemizi alırken, hammadde satan firma kartlı alımda ortalama yüzde 3 komisyon alıyor, burada maliyet artışı da oluşuyor. Dolayısıyla beklediğimiz bir kredi türü olmadı maalesef. Sadece teminatı yetersiz olan işletmelere nefes aldıracak; normal şartlarda piyasayı regüle eden şirketler için de çok anlamı olmayan bir kredi türü olarak kalacak. Yani piyasa koşullarında hareket eden mikro ve küçük işletmeleri memnun etmeyeceği anlaşılıyor. Dolayısıyla bu pakete çok talep olacağını da düşünmüyorum” şeklinde konuştu.