HÜSEYİN GÖKÇE/ANKARA
TÜRMOB Vergi Usul Kanunu Tebliği ile basit usulden gerçek usule geçen esnafın işletme esasına göre vergilendirildikleri dönemde defterlerinin oda ve birlikler tarafından tutulmasının öngörülmesine tepki gösterdi.
Genel Merkez'in yanı sıra birçok oda eş zamanlı olarak basın açıklaması yaptı. Başkan İrfan Hüseyin Yıldız, esnaf odalarına verilen yetkinin vergi eşitliği ve bütçe disiplini açısından ciddi riskler barındırdığını söyledi. Yıldız, düzenlemenin geri çekilmemesi halinde yargıya taşıyacaklarını bildirdi.
Yaptığı açıklamada vergi sisteminin temel amaçlarından birisinin adil, şeffaf, izlenebilir, sürdürülebilir mali yapının tesis edilmesi olduğunu kaydeden Yıldız, basit usulden gerçek usule geçişi desteklediklerini hatırlattı ve mali verilerin sağlıklı üretilmesinin kamu gelirlerinin sürdürülebilirliği açısından önemli olduğunu aktardı.
8 Eylül’de çıkarılan Cumhurbaşkanı Kararı ile nüfusu 30 bini geçmeyen ilçelerde esnafın basit usulden gerçek usulde vergilendirilmesinin kararlaştırıldığını ifade eden İrfan Hüseyin Yıldız, 13 Aralık’taki düzenlemeyle de defterlerin meslek odaları tarafından yapılmasının hükme sağlandığını anlattı.
Bununla birlikte atılan olumlu adımların daha da gerisine gidildiğine vurgu yapan Yılmaz, “Hiçbir hukuki ve teknik gerekçe ile açıklanmayacak ve kendi içerisinde onlarca belirsizlik içeren hukuka aykırı bu yetkilendirmenin nasıl bir amaca hizmet ettiğini anlamak maalesef mümkün değildir” dedi.
Yıldız, Türkiye’nin mali krizden çıkışı için kayıt dışılıkla mücadele ve bütçe disiplini ihtiyacı ortadayken, kayıt dışılığı körükleyecek bu tarz uygulamaların, kamuoyunda yeterince tartışılmadan yürürlüğe sokulmasının bu çabaları anlamsızlaştırdığını bildirdi.
Muhasebe, finansal raporlama ve beyannamelerin birbirinden ayrılamayacak bütünlükte olduğunu belirten Yıldız,
“Muhasebe yapmak, mali tabloları hazırlamak, gerçek ve doğru mali verileri sağlamak, denetlemek, raporlamak ve beyanname vermek, dünyanın her yerinde olduğu gibi Ülkemizde de mali müşavirlerin işidir” dedi.
“Oy kaygısı taşıyan odalara yetki verilmesi denetimsizlik anlamına gelir”
Mali müşavirliğin, bütün bu konularda güvence veren, sorumluluk alan ve hesap veren meslek olduğunun altını çizen İrfan Hüseyin Yıldız,
“Hiçbir teknik bilgisi olmayan ve oy kaygısıyla hareket edebilecek olan esnaf odalarına veya birliklerine muhasebe ve vergi konusunda yetki verilmesi, aslında kapsama yeni alınan bu mükelleflerin Mali İdare karşısında başıboş ve denetimsiz bırakılması dışında hiçbir anlam ifade etmemektedir. Bu meslek odalarında mali müşavir çalıştırma şartı getirilmesi olayın hukuksuzluğunu ve ciddiyetsizliğini örtmeye yetmemektedir” diye konuştu.
Bu mükellef grubuna ayrıcalık tanınmasının vergide eşitlik ve adalet ilkesine aykırı olduğuna değinen Yıldız,
“Bu durum, kayıt dışılığın artmasına, vergiye gönüllü uyumun azalmasına, vergi gelirlerinin azalmasına ve ayrı bir disiplin olan muhasebe ve denetim mesleğinin tahrif edilmesine neden olmaktadır. Bu ise; eğitim ve sağlık gibi kamu hizmetlerinin yürütülmesi, emekliye zam yapılması, işçinin asgari ücretine Devlet desteği verilmesi gibi konularda bütçede yeterli kaynak bulunamamasının nedenleri arasına girecektir” ifadelerini kullandı.
Bütçenin tartışıldığı günlerde tebliğin tam bir garabet olduğunu söyleyen İrfan Hüseyin Yıldız, düzenlemede hiçbir şekilde kamu yararı olmadığını bildirdi.
Üyelerine şirin görünmek için Türk Vergi Sisteminin yerle bir edilmesini talep edenlerin ve karar vericileri yeteri kadar bilgilendirmediğini öne süren Yıldız, şu soruları yöneltti:
“1- Esnaf odalarının yöneticileri, yanlış tutulan muhasebe kayıtlarından ve gerçeğe aykırı beyannamelerden tıpkı meslek mensuplarımız gibi tüm mal varlıkları ile sorumlu olacak mıdır?
2- Mükelleflerin sahte belge düzenleme ve kullanma fiillerinde bu odaların yöneticilerine iştirak ve vergi suçu raporu yazılacak mıdır? Hiç değilse bu yöneticilerin bir disiplin sorumluluğu olacak mıdır?
3- Gerçek usulde vergilendirilecek bu kadar mükellefin muhasebesi hangi teknik altyapı ve bilgi ile odalar tarafından tutulacaktır? Bu esnafların mevzuatta yer alan yükümlülüklere uyup uymadıkları kim tarafından kontrol edilecektir? Örneğin bir mükellefe vergi idaresinden izaha davet yazısı geldiğinde bu mükellefin müşavirliği Oda tarafından yapılacak mıdır? Doğru yönlendirmeler yapılmadığında esnafın uğrayacağı zararın sorumlusu kim olacaktır?
4- Esnaftan muhasebe ücretini odalar toplayacağına ve bu durumda Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca iktisadi işletme oluştuğuna göre, kuruluş amaçlarına aykırı olarak devasa muhasebe ofislerine döndüreceğiniz bu meslek odalarından kurumlar vergisi beyannamesi istenecek midir?
5- İşi ehline bırakmayı şiar edinmek gerekir iken, liyakati olmayan kişi ve kurumlara iş yaptırmaya kalkmak hangi bilim, felsefe ve inanış ile bağdaşmaktadır?”
“Kamu idaresi ne zaman her türlü mali politikayı sahada uygulayan muhasebe camiasının hayrına ve lehine bir işe imza atacaktır? ” diyen Yıldız, düzenlemenin yürürlükten kaldırılmasını talep ettiklerini aktardı.