İLHAN DUMAN
Nasıl Bir Ekonomi TV’de Ekonomi Masası’nın konuğu olan Sektörel Dernekler Federasyonu (SEDEFED) Başkanı Emine Erdem, ekonomide yaşanan sorunları dile getirerek çözüm önerilerini paylaştı. Erdem, Türkiye’nin rekabet gücünün artması yenilikçi ve katma değerli üretimin artması gerektiğini, bunun için de eğitimin önemli olduğunu vurguladı.
“Firmalar frene bastığı için dönüşüm erteleniyor”
Geçtiğimiz 2 yıl içinde finansmana erişim konusunda her sektörün farklı sıkıntılar yaşadığını ifade eden Erdem, “Özellikle de küresel ortamda giderek çok çetin hale gelen bir rekabet anlayışı, ekonomik çalkantılar var. Bunları görüyoruz. Ama biz kaslarımızı güçlendiriyoruz ve önümüzdeki süreçte bu konuda da daha umutlu olmayı hedefliyoruz. Ancak şu bir gerçek ki, işletmeler daha daralmak zorunda kaldılar. Yani kapasitelerini küçülttüler, faaliyetlerini sınırladılar. Bunlar süreç içinde çözülecek. Fakat 2025’te de sıkıntılı bir süreç yaşamaya devam edeceğimizi öngörüyoruz” dedi. 2025’in, sınırda karbon düzenlemesinin son bir yılı olduğunu belirten Erdem, “Son virajı dönüyoruz. O virajı dönerken özellikle ihracat yapan, ihracata paralel tedarik zincirine dahil olan şirketlerin Avrupa Birliği sürecindeki uyum politikalarını yakalamaları da gerekiyor. Ancak işletmeler ayakta kalabilmek ve hammadde maliyetlerini karşılayabilmek için biraz da frene basmak durumundalar. Frene bastıklarında da elzem olan yeşil ve dijital dönüşümleri ertelemek durumunda kalıyorlar” dedi.
“Rekabet sadece sermaye gücüyle sağlanamaz”
Ekonomide kasları güçlendirmek ve sorunların çözümü için mali disiplini sağlamak gerektiğinin altını çizen Erdem, “Bütüncül bir mali politikanın takibi çok önemli. Bu sistemin de tepeden oluşturulması zorunlu. Dolayısıyla kararlı mali politikaların uygulanması gerekiyor ama onun ötesinde de üretim maliyetleri mutlaka düşürülmeli” dedi. Rekabeti artırmanın sadece sermaye gücünden geçmediğinin altını çizen Erdem, “Özellikle dijital yetkinlikleri özümsemek çok önemli. Onun dışında yenilikçi çözümleri masaya yatırmak çok önemli. Bunlar da eğitimden geçiyor. Nitelikli insan gücünün nasıl oluşması gerektiği eğitim sürecinde çok önemli. Türkiye, nitelikli iş kaynağını, iş gücünü sağlayabilecek potansiyele sahip. Yeter ki biz birazcık yol gösterelim” dedi. Türkiye’de eğitim süresinin arttığını belirten Erdem, “Ama eğitimin niteliğini konuşmak lazım. Yetkinlik kazandırmak çok farklı bir şey. Dolayısıyla meslek liseleri çok kıymetli. Bizim eğitim devrimine girmemiz gerekiyor. Bilgiye dayalı ekonomik bir modeli sağlamak da eğitimden geçiyor” dedi.
■ “Eğitime daha fazla kaynak sağlamalıyız”
Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) verilerine göre Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında eğitim seviyesinde çok geride olduğunu aktaran Emine Erdem. “Dolayısıyla bizim bu konuda kaslarımızı güçlendirecek bir sistem oluşturmamız lazım. Özellikle de Ar-Ge dahil öğrenci başına düşen yıllık harcamaya baktığınız zaman OECD ülkelerinde ortalama 14.000 dolarken, Türkiye’de 5.200 dolar. Dolayısıyla yatırımımızı mutlaka eğitim ağırlıklı yapmalıyız, eğitime daha fazla kaynak sağlamalıyız” dedi.