HÜSEYİN GÖKÇE/ANKARA GÜNLÜĞÜ
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklama ile birlikte en düşük emekli aylıklarının daha yüksek oranda artırılması yönündeki beklenti de boşa çıkmış oldu. Bakan Işıkhan, en düşük emekli aylığının 14 bin 469 liraya yükseltileceğini söyledi. Bu rakam, aylığı 12 bin 500 liranın üzerinde olan emeklilerin aylıklarına gelen 2024 yılı ikinci yarısına ilişkin enflasyon farkı olan yüzde 15.75’e karşılık geliyor.
Aslında TÜİK 3 Ocak Cuma günü 2024 yılı enflasyon bültenini yayımladığı anda emekli aylıklarına yapılacak artış oranları belli olmuştu. O günden bu yana merak edilen iki soru vardı. En düşük emekli aylıklarındaki artış oranı ile memur ve işçi emekli aylık artış oranlarının eşitlenip eşitlenmeyeceği merak ediliyordu.
Memur maaşları ve memur emekli aylıkları 2024 yılı ikinci yarısı için toplu sözleşme kaynaklı verilen yüzde 10’luk artış ile enflasyon (yüzde 15.75) arasındaki fark olan yüzde 5,22 oranında artırılıp, bunun üzerine de 2025 yılı ilk yarısı için verilen yüzde 6’lık zam eklendi. Böylece söz konusu ücretlerdeki artış oranı yüzde 11.54 seviyesinde gerçekleşti.
Yani işçi emeklisinin aylığındaki 15.75’lik artış oranı ile memur emekli aylıklarındaki artış oranı arasında 4.2 puanlık bir fark oluştu. İşte bu fark iki grubun aylık artış oranlarında eşitlenme beklentisini gündeme getirdi. Çünkü geçmiş yıllarda memur emeklisi aylıkları, işçi emeklisi aylıklarından daha fazla artmış, yapılan düzenlemeyle artış oranları eşitlenmişti. Hatta bir miktar da refah payı verilmişti.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın en düşük emekli aylığının 14 bin 469 liraya yükseltileceğini açıklamasıyla birlikte her iki grubun aylıklarındaki artış oranlarının eşitlenmesi yönündeki beklenti rafa kalkmış oldu.
Yasal düzenleme gerekiyor
Her ne kadar Bakan Işıkhan, en düşük aylığın seviyesini noktasına, virgülüne kadar açıklasa da bunun için bir yasal düzenleme yapılması gerekiyor. Dolayısıyla teknik olarak hem emekli grupları aylıkları arasındaki artış oranı farkının giderilmesi, hem de refah payı verilmesi mümkün. Ancak kamuoyunda bu yönde bir eşitleme ve artış beklentisi çok zayıflamış durumda.