CANAN SAKARYA/ANKARA
Meclis Genel Kurulu’nda bu hafta görüşmeleri sürecek olan ekonomi paketi vergi reformu ihtiyacını yeniden gündeme getirdi. Gerek yasa teklifinin Meclis Plan Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmeleri gerekse muhalefet partilerinin hazırladığı yazdığı karşı oy yazılarında vergi reformuna olan ihtiyaca vurgu yapıldı.
Yasa teklifinin Plan Bütçe Komisyonundaki görüşmelerinde MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, hükümet tarafından 2026 yılının reform yılı ilan edildiğini hatırlatarak, vergi adaletini sağlayacak, herkesin mali gücüne göre vergi ödediği bir vergi sistemine ihtiyaç olduğunu söyledi. Kalaycı, kanun teklifinin gerekçesinde vergi adaletinin güçlendirilmesi, vergi dışında kalan alanların kapsama alınması, kayıt dışılıkla mücadele ifadelerinin yer aldığına dikkati çekerek, “Gerekçe güzel ama maddeler bunu taşıyor mu? Bana göre taşımıyor çünkü yapılan düzenlemelere baktığımız zaman, prim oranlarında ve bazı vergilerde artış getiriyoruz. Bunu vergi adaletinin sağlandığı bir düzenleme olarak görmek gerçekten mümkün değil.“ ifadelerini kullandı.
"İstisna, muafiyet ve indirimlerle vazgeçilen tutar bütçe açığını geçiyor"
Muhalefet partileri ise karşı oy yazısında vergide adaleti sağlayacak daha rasyonel bir vergi sisteminin oluşturulması gerektiğine vurgu yaptılar.
CHP, karşı oy yazısında vergi sisteminde bir bütünsellik ve uyum bulunmadığını, son derece karmaşık bir vergi sistemi bulunduğu, genelgeler ve muktezalar yoluyla yapılan vergi uygulamalarının önemli bir kısmının yetki aşımı nedeniyle yargıya intikal ettiğine dikkat çekilirken, vergi sistemin bir an önce çok daha basit, anlaşılabilir bir yapıya kavuşturulması gerektiği belirtildi. Verginin tabana yayılmadığı, vergi yapısının dolaylı vergilere dayalı olduğu kaydedilerek, “Harcamalar üzerinden alınan KDV, ÖTV gibi vergilerin payı yüzde 65 iken gelir ve servet unsurları üzerinden alınan dolaysız vergilerin payı yüzde 35’dir. Bazı yıllar dolaylı vergilerin toplam vergiler içindeki payının yüzde 68-70'lere kadar yükseldiğini görmekteyiz. Gelir ve servet unsurları üzerinden alınan dolaysız vergilerin de yüzde 87'si stopaj yoluyla toplanan vergilerden oluşmakta, vergilerin sadece yüzde 13'ü beyanname usulüyle toplanmaktadır. Dolaylı vergiler içinde en büyük pay ÖTV ve KDV'de olup ÖTV ve KDV'nin toplam içindeki payı yüzde 53 seviyesindedir. Vergi harcamaları diğer bir ifadeyle istisna, muafiyet ve indirimler yoluyla vazgeçilen vergilerin tutarı bütçe açığını aşmaktadır.” denildi.
2003-2023 arasında 14 adet vergi affı kapsamında matrah artırımı ve varlık barışı çıkarıldığını hatırlatan CHP, böyle bir ortamda sağlıklı işleyecek bir vergi sistemi kurmanın ve mükelleflerin vergilerini düzenli olarak ödemesini sağlamanın mümkün olmadığını vurguladı. Karış oy yazısında, “ Kanun teklifinde yer alan normal vergileme mantığına uygun olmayan düzenlemeler bulunmaktadır. Bu düzenlemelerle kayıt dışı ekonomi ile mücadele etmek vergi tabanını genişletmek mümkün değildir. Bu işletmelerin gerçek gelirlerini kavrayarak olması gereken vergi beyanlarına ulaşılması yerine kamu hizmeti karşılığında alınması gereken harç uygulanması suretiyle farklı bir vergileme yönteminin tercih edilmesi kayıt dışı mücadeleye katkı sağlamayacaktır.” denildi.
DEM: Vergi ombudsmanlığı kurumu oluşturulmalı
DEM Parti, ücretli çalışanlardan alınan yüksek vergi oranlarının düşürülmesi, rant gelirlerinin vergilendirilmesi, alt gelir gruplarını temel ihtiyaçlarının vergi politikaları yoluyla sübvanse edilmesini önerirken, “ÖTV ve KDV gibi dolaylı vergiler kaldırılmalı veya sembolik bir orana taşınmalı, muafiyet ve istisnalar kaldırılmalı, uzlaşma komisyonları yeniden yapılandırılmalı, vergi ombudsmanlığı kurumu oluşturulmalı, vergi kanunları basit, sade ve anlaşılır bir metne dönüştürülmeli” değerlendirmesi yaptı.