MERVE YİĞİTCAN
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, ekonominin gündeminde üst sıralarda yer alan faiz indirimi ve yeni Orta Vadeli Program’a (OVP) ilişkin EKONOMİ’ye değerlendirmelerde bulundu. Enflasyondaki gerilemeyle beraber Merkez Bankası’nın da faiz indirim döngüsünün devam etmesini kıymetli bulduklarını söyleyen Avdagiç, bu yıl iki toplantı daha olacağını hatırlatarak faiz indirimi trendinin devam etmesinin temel beklentileri olduğunu dile getirdi. Avdagiç, politika faizinde sene sonuna kadar 550-600 baz puan daha indirim olmasını beklediklerini kaydetti.
Küresel ticarette değişen dengelerle beraber uygun finansmana bugün her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğuna işaret eden Avdagiç, bu nedenle faiz indirimlerinin hızlı bir şekilde mutlaka ticari kredi faizlerine aynı şekilde yansıması gerektiğini vurguladı. “Maalesef bunun yansımadığını görüyoruz” diyen Avdagiç, “Politika faiziyle, ticari kredi faizi arasındaki makasın çok yüksek olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bu konuda devlet yetkililerimizden etkili tedbir almalarını bekliyoruz. Özellikle kamu bankaların bu konuda öncülük yapmasının beklentisi içindeyiz” dedi.
‘Carry trade’e dikkat çekti
Özellikle uygulanan sıkı para politikası ve kur-enflasyon dengesinin üretim ve ihracat tarafında gözden geçirilmesi gerektiğini vurgulayan Avdagiç, şöyle devam etti: “Son iki haftadır farklı alanlarda İstanbul’da düzenlenen birkaç fuara katılma imkanım oldu. Orada farklı sektörlerdeki ihracatçılarımızı ve onlara iş yapan firmaları dinleme fırsatı buldum. Onların da bu konuda net bir beklentisi var. İhracatımızı mutlaka büyümeye çok etkili bir şekilde katkı sağlayacak noktaya getirmemiz gerekiyor. Aksi halde çok uzun seneler yaşadığımız bir olayı, uzun vadede bize ve bizden sonraki nesilleri ciddi yük getirecek bir ‘carry trade’ olayını devam ettirmek zorundayız. Yani dışarıdan para getirip, üzerine faiz ödeyip, tekrar dışarı ödemek mecburiyetini devam ettirmek zorunda kalacağız. Bundan mal ve hizmet ihracatıyla kurtulmak için, açık ve net stratejileri devreye koymak konusunda daha kararlı adımlar atmamız gerektiğine inanıyoruz. Bunu mal ve hizmet ihracatıyla sağlayabilir, ihracatçımızı destekleyerek elde edebiliriz.”
“Sıkı bir dezenflasyon süreci gerekiyor”
Ekonominin 2026-2028 dönemine dair 3 yıllık yol haritasını sunan OVP’ye ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Avdagiç, programda 2025’te yüzde 30’lar civarında olması beklenen enflasyonun 2026’da yüzde 16’ya, 2027’de de yüzde 9’la tek haneye indirilmesinin hedeflendiğini hatırlattı. Avdagiç, “Bu hedeflere ulaşılması, kuşkusuz güçlü ve sıkı bir dezenflasyon sürecini gerektiriyor. Aynı şekilde uygulanacak politikaların tutarlılığı da stratejik önemdedir” dedi. Diğer yandan cari işlemlerde de iyileşme öngörüldüğünü belirten İTO Başkanı, “Bu hedef, ihracatta hızlanmayı, turizm gelirlerinde artışı ve ithalat talebinde gevşemeyi gerekli kılıyor. Bunun için de küresel enerji fiyatlarını, jeopolitik riskleri ve TL’nin oynaklığını da dikkatle takip etmeliyiz. Ayrıca TL’nin önümüzdeki yıl da değerli kalacağı varsayımının ihracat artışı ile ilişkisini de doğru konumlandırmak zorundayız. Bu alanda da döviz kuru gelişmeleri ile özellikle ihracata yeniden ivme kazandırılmasına ihtiyaç bulunuyor” diye konuştu.
“Kur OVP hesabıyla 2 yıl daha enflasyonun altında artacak”
Geçen 2 yılda enflasyon ve döviz kuru arasındaki makastan dolayı ihracatçıların ciddi sıkıntı yaşadığını hatırlatan Avdagiç, “Son OVP’de her ne kadar bir kur hedefi konmasa da yapılan hesaplamalarla önümüzdeki 2 yıl boyunca da kurun enflasyonun birer-ikişer puan altında artacağını, dolayısıyla da bu baskının devam edeceğini öngörüyoruz. Bunu çok sağlıklı bulmuyoruz. Bu durum ihracatçıları, ihracatçıya üretim yapanları ya da ithalat ile rekabet etmek zorunda kalan tüccarı daha fazla zorlayacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
■ “İstanbul iş dünyası olarak hedeflere katkı vermeye devam edeceğiz”
İTO Başkanı Şekib Avdagiç, OVP’nin bir diğer önemli unsurunun da bütçe açığının azaltılmasına ilişkin hedef olduğunu söylerken, “Bu hedef, vergi gelirlerinde sürdürülebilir artış, kamu harcamalarının verimlilik temelinde önceliklendirilmesi ve kamu borç yönetiminde disiplinle elde edilecektir. Özellikle ihracatın ve yatırımların büyümeye katkısını artırmak temel hedefimiz olmalı. Bunun için de enflasyon-kur makasını telafi edecek ve önümüzdeki süreçte bu korelasyonu sürdürecek adımlara ihtiyaç bulunuyor. Sonuç olarak biz de İstanbul iş dünyası olarak, üç yıllık hedeflerin başarılması için elimizden gelen katkıyı vermeyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullandı.