MARUF BUZCUGİL/ANKARA
2026 yılı Merkezi Yönetim Bütçesi, 16.2 trilyon liralık gelire karşılık 18.9 trilyon liralık gider ve bunun sonucu 2.7 trilyon liralık açık öngörüsüyle bağandı. Teklif 23 Ekim’de Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşülmeye başlayacak.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, ‘istikrar ve refah bütçesi’ olarak nitelendirdiği 2026 yılında, deprem döneminde yüzde 5’in üzerine çıkan bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 3.5’e düşmesinin öngörüldüğünü bildirdi.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kapsamında hükümetin yetkisindeki tek kanun teklifi olan Bütçe Kanunu TBMM’ye sunuldu. Bütçe bağlama toplantısında ekonomiye ilişkin genel bir değerlendirmede bulunan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 12 Kalkınma Planı ve OVP’de mali disiplin, enflasyonun tek haneye indirilmesi ve fiyat istikrarının sağlanmasını amaçladığını hatırlattı.
Bu kapsamda ekonominin genelinde verimliliğin artırılması yanı sıra iş ve yatırım ortamının iyileştirilmesi, afetlere dirençlilik ve kayıt dışılığın azaltılması yoluyla sürdürülebilir büyümenin temel amaçlar arasında yer aldığını ifade eden Yılmaz, 2026 bütçesinin ‘istikrar ve refah’ bütçesi olduğunun altını çizdi. Depremden etkilenen bölgelerdeki yeniden yapılandırma ve afetlere dirençli şehirler oluşturmanın bütçede öncelik olmaya devam edeceğini kaydeden Cevdet Yılmaz, “Maliye politikasını, kamu harcamalarında etkinliği ve verimliliği artırıcı, kamu gelirleri tarafında ise kayıt dışılığı azaltıcı tedbirleri hayata geçirerek, bütçe disiplininden ödün vermeksizin uyguluyoruz” dedi.
“Belirsizliği azaltan ülkeler başarılı olacak”
Dünya ekonomisinde köklü değişimle birlikte belirsizlikler ve risklerin yükseldiğini ifade eden Yılmaz, buna rağmen Türkiye’nin uluslararası arenadaki konumunu güçlendirdiğini belirtti. Bu ortamda istikrarlı ve öngörülebilir politikalar ile belirsizliği azaltan ülkelerin avantajlı bir konuma sahip olacağını aktaran Yılmaz, depreme 90 milyar dolar kaynak ayrılmasına rağmen uygulanan program sayesinde; istihdam, üretim, ihracat ve büyümede olumlu sonuçlar alındığını bildirdi.
“Dezenflasyonu kararlılıkla sürdüreceğiz”
Dezenflasyon politikasının uygulandığı konjonktürde yüzde 3.3 büyüme sağlandığını vurgulayan Yılmaz, 2025’te de aynı oranda büyüme beklendiğini, bunun 2026’de ise yüzde 3.8’e çıkacağını dile getirdi.
İstihdam yanı sıra, ihracat ve turizm gelirlerindeki iyileşmelerden de bahseden Yılmaz, para, maliye politikaları ve yapısal dönüşümü içeren dezenflasyon sürecinin kararlılıkla sürdürüleceğini aktardı.
Arz yönlü politikaların da etkisiyle enflasyonun 2026’da yüzde 16 olmasını hedeflediklerini ifade eden Cevdet Yılmaz, “Bu dönemde, toplam talep koşullarındaki dengelenmenin enflasyondaki düşüş sürecine verdiği desteğin korunması sağlanacak, arz yönlü politikalarla üretim kapasitesi güçlendirilecek, yatırım ortamı iyileştirilerek verimlilik artışı teşvik edilecektir” dedi.
“En büyük pay yüzde 15,3’le eğitimin”
2026 yılı bütçe büyüklüklerine ilişkin bilgiler de veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, gelirin 16 trilyon 216 milyar, giderin 18 trilyon 929 milyar lira ve açığın da milli gelire oranının yüzde 3.5 olarak öngörüldüğünü paylaştı. Yılmaz deprem döneminde bu oranın yüzde 5.1’e yükseldiğini hatırlatırken, bu yıl deprem hasarlarının giderilmesi için bütçeden ayrılan kaynağın 653 milyar lira olduğunu söyledi.
Bütçede en büyük payın yüzde 15.3 ile eğitime ayrıldığını dile getiren Yılmaz ikinci sırada ise toplam 3 trilyon 307 milyar lira ile sağlığın geldiğini anlattı. Bütçenin yüzde 4.8’inin sosyal yardım ve desteklere ayrıldığı bilgisini veren Cevdet Yılmaz, elektrik ve doğalgaz sübvansiyonu için 373 milyar lira ayrıldığını ifade etti. 2022 yılından bu yana asgari ücrete kadar olan gelirlerin vergi dışı tutulduğuna dikkat çeken Yılmaz, 2026’da çalışanların gelirlerine 1 trilyon 92 milyar lira katkı sağlanacağın kaydetti.
“Tarıma 888 milyar lira kaynak”
Bütçeden tarıma 888 milyar lira kaynak aktardıklarını söyleyen Yılmaz, bunun 262 milyar lirasını vergi desteği, 220 milyar lirasını kredi desteği, 190 milyar lirasını yatırım desteği, tarımsal destek programları için ise 168 milyar lira ayrıldığını ifade etti. Reel kesim destekleri için bütçeden 713 milyar lira ödenek öngörüldüğünü söyleyen Cevdet Yılmaz, bunun 283 milyar lirasını işveren prim desteği, 220 milyar lirasını tarımsal sübvansiyon, ihracat dahil diğer destekler için 60 milyar lira, Halk Bankası kaynaklı esnaf kredilerinde 70 milyar lira sübvansiyon öngörüldüğünü belirtti. Yılmaz, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın teşvik ödemeleri için 50 milyar lira, mesleki eğitime devlet katkısı için ise 29 milyar lira ödenek ayrıldığını anlattı. Savunma harcamaları için 1.2 trilyon lira ayrıldığını ifade eden Cevdet Yılmaz, belediyeler ve il özel idarelerine 1.6 trilyon lira ayrıldığını, bütçeden yatırımlara ayrılan kaynağın ise yüzde 10.6’ya karşılık gelen 2 trilyon 7 milyar liraya yükseltildiği bilgisini verdi.