Bunun anlamı, Eylül’den de bize fayda yok. Zaten Temmuz ve Ağustos’u “düşüş beklerken” tarihi rekor artışlarla kapadık, şimdi de okul masrafları ve eğitim ücretleriyle endeksler şişecek, enflasyon şahlanacak. Hem az buz değil; servisi, yemeği, kıyafeti, eğitim ücreti, kitabı derken, geçmiş olsun…
Biliyoruz ki Orta Vadeli Program’da enflasyonla mücadele bir temenni olarak yer alıyor. Hiçbir iktidar seçime giderken enflasyon külfetinden söz etmez, onunla mücadele etmez ve indirmeye kalkmaz. Belki tırmanmasını yavaşlatmaya yönelik bazı göz boyayıcı, sözde tedbir alınır, bununla yetinilir.
HAYAT PAHALILIĞI YIL SONUNA DOĞRU MARŞ MARŞ
Eylül, eğitim ağırlıklı fiyat artışlarının ayıdır genelde… Daha şimdiden TÜİK’in en az 8 puan artış açıklayacağı konuşuluyor. Ancak bu kadarla kalsak yine iyi… Ekim geliyor ki evlere şenlik… Bütçeyi hale yola koymak için vergi artışı demişlerdi. Akaryakıtın tüm ürünlerinden başlayarak ÖTV artırılıyor.
Bitmedi, kasım ayında gıda enflasyonunun şaha kalktığı bir dönem bizi bekliyor. Bir yandan kuraklık diğer yandan fahiş girdi fiyatları ve “tutturabildiğine ekonomisi” sebebiyle domates- biber-patlıcan üçgeninde mutfak alev alev… Aralık? Klasik yıl sonu zamları, harcından haracına dek adeta yağmur…
İKİ SORU İKİ CEVAP
Kira artışlarına sınırlama sürer mi?
Seçime dek bu sürecek. Fakat sorun ev sahibi ile kiracının kavgalarına devletin seyirci kalması… Her şeyin fiyatı katlanırken ev sahibini %25’lik artışla sınırlamak, kavga çıkarmaktan başka işe yaramıyor. Kiracı ise enflasyonun kemirdiği geliriyle istenen kirayı ödeyemiyor. Bu yüzden İstanbul gibi kentlerden kiraların daha ucuz olduğu taşraya doğru tayin veya göç istekleri artmış durumda.
Emekliye Ekim ara zammı gelir mi?
Bunun çok fazla sözü edilir oldu. Ancak ekonomi yönetiminin “bütçe kısıtları” çerçevesinde konuyu ele aldıkları söylemi var. CB de “farkındayım” demekten öteye bir çare üretmedi. Belli ki mecliste “kök ücret” tartışması içinde emeklinin umutları diri tutulacak ve seçim sonrasına dek oyalanacaklar.
not
PEKİ, BİZ BU HETERODOKSU NİYE YEDİK?
Biri çıkıyor; “efendim üzerinizde bir şey deneyeceğim, nefesinizi tutun” diyor ve heterodoks denen garabeti başlatıyor. Ekonomiden anlayanlar feryat figan ediyor fakat “cari fazla vereceğiz” iddiasındaki bazı kişiler, “Türkiye Ekonomi Modeli” denen safsatayı, kimseye danışmadan yürürlüğe koyuyor.
Hatırlıyorum, 21 Aralık 2021 gece yarısı, yılın en uzun gecesinde heterodoks başlatılıyor ve Kur Korumalı Mevduat ile doğumhaneden çıkıveriyor. İddiasını hatırlatalım; üretim, istihdam, büyüme ve ihracat artacaktı. Ancak tam tersi oldu ve cari fazla şöyle dursun, cari açık rekorları kırdık.
Bugün, denenecek tüm yanlışları denedikten sonra Ortodoks politikalara dönüverdik. Fakat hiç birimiz çıkıp bu ekonomiyi uçurumun kenarına getiren eylemlerin hesabını sormuyor. Ben soruyorum; heterodoksu bize niye yedirdiniz? Amacınız neydi? Yandaşı fonlamak mı? Kime yaradı?
Bu hesap sorulmadıkça, yeni yönetimin ne zaman görevden alınacağı üzerine toto oynayabiliriz. Nitekim yabancıların da takılıp kaldığı soru bu; “Şimşek ve Erkan’ın raf ömrü ne kadar?” Bir gece yarısı resmi gazetesinde adlarını görebiliriz… Yabancı, “sizden emin olana dek para yok” diyor zaten.