Türkiye, üç tarafı denizlerle çevrili bir ülke. Hem ekonomik hem de ekolojik açıdan büyük bir öneme sahip olan denizler, dünya atmosferindeki karbonun büyük bir kısmını emerek küresel sıcaklık artışını yavaşlatmaları açısından, iklim değişikliğiyle mücadelede çok önemli bir rol üstleniyor. Biyolojik çeşitlilik açısından son derece zengin ve hassas olan denizler, ne yazık ki, kirlilik ve aşırı avlanma nedeniyle önemli ölçüde tehdit altında.
Deniz çayırları ise, deniz ekosistemlerinin korunması için hayati öneme sahip unsurlardan biri. Deniz tabanında yaşayan bitki örtüsü olan deniz çayırları, balıklar, kabuklular ve diğer deniz canlıları için yuva ve beslenme alanları sağlayarak deniz biyolojik çeşitliliğini destekliyor. Aynı zamanda, karbon tutma kapasitesi sayesinde iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir rol oynayarak, atmosferdeki karbonun tutulmasına ve suyun oksijen seviyesinin artırılmasına katkı sağlıyor. Deniz çayırlarının zarar görmesi, ekosistem dengesinin bozulmasına, su kalitesinin düşmesine ve deniz yaşamının tehlikeye girmesine yol açıyor.
“Müsilajla denizlerimizin çığlığını ilk kez bu kadar yüksek tonda duyduk”
Türkiye İş Bankası, denizleri ve deniz kaynaklarını koruma; ekolojik dengeye ve sürdürülebilirliğe destek olma hedefiyle “Dünya bizim gelecek bizim” diyerek Türk Deniz Araştırmaları Vakfı iş birliğiyle bir süre önce “Denizlerin Geleceği: Deniz Çayırları” projesini hayata geçirdi. Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı ve Sürdürülebilirlik Lideri İzlem Erdem, “2021’in yaz aylarında ortaya çıkan ve gündemde uzun süre tartışılan ‘müsilaj’ kuşkusuz hepimizi endişelendirdi ve üzdü. Bu olağan dışı görüntüler eşliğinde denizlerimizin çığlığını ilk kez bu kadar yüksek tonda duyduk. Bizler de ‘Denizler bizim gelecek bizim’ diyerek denizlerin geleceğini korumayı ‘mesele’ edindik ve hızla çalışmalarımıza başladık” diyor.
2023 yılında başlayan proje kapsamında, Temmuz, Ağustos ve Eylül aylarında Erdek, Narlı Köyü ve Paşalimanı Adası’nda arazi çalışmaları gerçekleştirildi. TÜDAV’ın Balıkesir’in Erdek İlçesi Narlı Köyü ve Paşalimanı Adası’ndaki arazi çalışmalarının sonuçları Aralık 2023’te Journal of the Black Sea/ Mediterranean Environment süreli bilimsel dergisinde yayınlandı. Marmara’daki deniz çayırları hassas bir şekilde haritalanarak güncellendi. Bandırma, Marmara Adası, Avşa Adası, Erdek merkez ve köylerinde toplam 30 okulda 4 bin 285 öğrenciye deniz çayırları konusunda eğitimler verilmesinin yanı sıra Paşalimanı’nda balıkçılarla görüşmeler, ada halkıyla toplantı, Erdek’te halk çalıştayı ve kıyı temizliği yapıldı. “Projemizin ilk yılında iki yeni deniz çayırı alanının keşfedilmesi ise oksijeni tükenmekte olan Marmara Denizi için sevindirici bir gelişme oldu” diyen Erdem, “Bu keşfi, Marmara Denizi’nin azalan oksijen seviyeleri için son derece umut verici bir gelişme olarak görüyoruz. Son olarak projemizin etkisini artırmak için mapa ve şamandıralama etabını gerçekleştirdik. İstanbul Boğazı’na ve Marmara Denizi’ne yerleştirilen 10 adet şamandıra, deniz çayırlarının olduğu deniz tabanına teknelerin çıpa atmaması konusunda uyarıyor” diye ekliyor.
ORMANLAR KADAR ÖNEMLİ
TÜDAV Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk ise, “Nasıl ki gezegenimizin akciğerleri olan ormanlarımızı korumak gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak için önemliyse, deniz çayırlarını yaşatmak da aynı ölçüde önemli” diyor. Prof. Dr. Öztürk şu bilgileri veriyor: “Fotosentez ile suyun oksijence zenginleşmesini sağlayan Posidonia oceanica deniz çayırları günde 14 litre oksijen üretebiliyor; 1 hektarı ise yılda 1024 ton karbon tutabiliyor. Biyolojik çeşitliliği desteklemekle kalmıyor aynı zamanda karbon depoluyor, kıyı erozyonunu önlüyor ve su kalitesini iyileştiriyor. Tüm faydaları neticesinde deniz çayırlarının korunması, yalnızca deniz ekosistemlerinin değil, gezegenimizin geleceği için de kritik öneme sahip. Temmuz 2024’te gerçekleşen mapa ve şamandıralama çalışmaları kapsamında, çayırlarının bulunduğu bölgeler işaretlendi. Deniz çayırları alanlarına yerleştirilen bu mapa ve şamandıralarla bölgede yürütülen balıkçılık, dalış, su sporları ve tekne, gemi geçişleri gibi aktivitelerde farkındalık sağlanması hedefl eniyor. İstanbul Boğazı’nda ilk kez araştırma şamandıralaması yapılıyor. 2 şamandıra, ince deniz otu ya da Zostera marina olarak bilinen deniz çayırlarına ev sahipliği yapan Büyük Liman ve Beykoz Sultaniye açıklarına, 8 şamandıra ise Marmara Adaları bölgesinde Narlı Köyü ve Paşalimanı Adası olmak üzere deniz çayırlarının bulunduğu alanlara yerleştirildi. Ayrıca şamandıraların üzerindeki sıcaklık ölçüm cihazları sayesinde elde edilecek düzenli veriler, iklim değişikliği etkilerinin izlenmesini sağlayacak.”